Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davaya konu taşınmazın 2.627,50 m2 alan üzerindeki muhdesata ilişkin talepte bulunduğu halde mahkemece, davaya konu taşınmazın 3.350,59 m2 kısmında yer alan muhdesatların davacıya ait olduğunun tespitine karar verildiği anlaşıldığına göre; davacının talepte bulunduğu alan üzerinde yer alan muhdesatların belirlenerek bu muhdesatlar hakkında karar verilmesi gerekirken taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm verilmesinin doğru olmadığı-
Adresi tespit edilemeyen ve yurtdışında bulunan davalıya dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyenin ve gerekçeli kararın tebliği için, muhatabın adresi ilgili resmi ve özel kurumlardan (Tapu Müdürlüğü, Fransa'da bulunan Türk Büyükelçiliği, yurtdışı giriş çıkış kayıtlarının tutulduğu kurumlar gibi) araştırılacağı, sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtası ile araştırma yapılacağı, bütün bunlara rağmen adres bulunamaması halinde son çare olarak ilanen tebligat yapılması gerekeceği-
«Taşınmazın tamamen satılarak ortaklığın giderilmesine» karar verilmesine rağmen satış memurluğunca «satışın hisse itibariyle» yapılmasının, ihalenin bozulmasını gerektireceği—
Mahkemece dava konusu taşınmazların değerleri ve borçlu ortağın payı belirlenip borç miktarının tespiti ile borca yetecek kadar taşınmazın satışına karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde iki adet taşınmazın satışına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteği-
Açık kimliği bilinmeyen ya da gaip olan kişilerin mal varlıkları üzerinde hazine yararının daha iyi korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım atanması hususu 3561 sayılı Mal Memurlarına Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'da düzenlenmiş olup gerek Medeni Kanunun 427. maddesi ve gerekse 3561 sayılı kanun gereğince kayyım atanması gerekeceği-
Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazlardaki payını karar tarihinden sonra satmak suretiyle paydaşlıktan çıkmış olduğu anlaşıldığından, davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğundan, adı geçen paydaşın davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 28.11.2023 T. E: 7887, K: 7893

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.