T.M.K.'nun 599. maddesi uyarınca murisin ölümüyle mirasçıların hak kazanacağı ilkesi gözetilerek ecrimisilin murisin ölüm tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği; davada müddeabihin, diğer bir deyişle, dava değerinin miras bırakanın taşınmazdaki payına karşılık gelen değer olduğu göz ardı edilerek taşınmazın tamamının değeri üzerinden fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olacağı-
Hazine tarafından açılmış yöntemine uygun bir dava olmadan, TMK'nın 713/1. fıkrası çerçevesinde açılan davaya katılan Hazine'nin son mirasçı olarak tescil isteğinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Haklı bir neden olması halinde, TBK'nun 629. madde hükmü uyarınca, diğer ortaklardan her birinin ortağın yönetim yetkisini kaldırabileceği, davacı şirketin ortaklığın faaliyetlerini engellediği ve üzerine düşen edimleri yerine getirmediği, bu davranışlarıyla adi ortaklığın yükümlülüğünde olan işleri yapamaz hale geldiği savunmasında bulunan davalıların bu beyanı araştırılarak sonucuna göre karar verileceği-
Davacının çalıştığı okulun vakfa mı şirkete mi ait olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekeceği, davalı vakıf ve adı geçen şirket arasında asıl işveren-alt işveren, iş yeri devri veya iş sözleşmesinin devri gibi bir hukuki ilişki bulunup bulunmadığı araştırılıp ortaya konulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Borçlunun davalı üçüncü kişiye muvazaalı olarak borçlanmasına ilişkin ve başlatılan takipte, alacağın diğer davalıya temlikine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesi istenilmiş olup mahkemece borçlu aleyhine başlatılan takipte borçluya babasından intikal eden hisse için haciz konulmasına rağmen, 4 yıl boyunca satışa geçilmediği, bunun hayatın olağan akışına uygun olmadığı; ayrıca, davacının takibe başlamasından sonra da alacağın dahili davalıya temlik edilmesinin de muvazaalı olduğu" gerekçesi ile "davanın kabulüne" karar verilmiş olup mahkemece  "davacı alacaklının icra takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline" şeklinde karar verilmesi gerektiği-
Kıyılar tapuya tescili gereken taşınmazlardan olmayıp, dava konusu taşınmazın kıyı alanında olduğunu belirten teknik bilirkişi rapor krokisindeki bölümlerin tapu kaydının iptaline karar verilmiş ise de; iptal edilen bu bölümlerin tapu sicilinden terkinine de karar verilmesi gerektiği- Davanın reddi nedeniyle yararına vekalet ücreti takdir edilen davalı otel dışındaki diğer davalılar tapudaki paylarını davalılardan otele devrettiklerinden davada taraf sıfatları kalmadığı ve bu davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğu-
8. HD. 12.10.2020 T. E: 2018/5780, K: 6053-
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanacağı- Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denildiği-TMK'nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmesi gerektiği-
Trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderleri konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu'na yeni yükümlükler getiren ve sigorta şirketleri ile arasındaki ilişkileri düzenleyen 6111 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra açılan davada, SGK'nın yasal hasım olarak kendiliğinden davaya dahil olacağını kabul etmenin mümkün olmadığı; hukukumuzda dahili davalı diye bir kurum bulunmadığından davada taraf sıfatı bulunmayan Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine hüküm kurulamayacağı-
Mahkemece, hükümde yazılı 37010 ada 7 parselin bozmadan sonra son karar öncesinde imar düzenlemesi gördüğü ve farklı parsellere gittiği dikkate alınarak dava konusu payın gittiği parseller ve pay miktarlarının gözetilerek infaza esas olacak şekilde hüküm kurulmasının, bu hususta gerekirse pay konusunda uzman tapucu veya kadastro fen elemanı bir bilirkişiden rapor alınması gerekirken infazı mümkün olmayacak şekilde imar düzenlemesi öncesi 37010 ada 7 parselle ilgili yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.