Usul hukukunda davaya dahil şeklinde bir müessese yer almayıp, bir kimseye dahili dava yolu ile taraf sıfatı verilemeyeceği, bu nedenle adı geçen paydaşın sonradan davaya dahil edilerek yargılamanın sürdürülmesinin doğru olmadığı- Davanın .............. Tapu Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle payların düzeltilmesi istemiyle açıldığı,bu tür davaların taşınmazın tüm paydaşlarının hasım gösterilmesi sureti ile açılacak davada çözümlenmesi gerekeceği hususunun göz ardı edilmesinin doğru olmadığı, hal böyle olunca, belirtilen şekli ile görülebilirlik koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İstirdat ve tazminat davalarında mahkemece,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarı geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamayacağı-
Çekişmeli taşınmazın şirket tarafından kullanıldığı, davacının taşınmazı kullanan kişi aleyhine her zaman dava açabileceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Son kayıt malikinin TMK. mad. 1023 anlamında iyiniyetli olmadığına dair bir kanıt ve belgenin dosyaya sunulmadığının anlaşılması halinde son kayıt malikinin TMK. mad. 1023'te ki korumadan yararlanacağı- Akitte gösterilen bedel ile saptanan gerçek bedel arasında fark (aşırı oransızlık) bulunmasının tek başına muvazaanın kanıtı olmayacağı-
İmar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilemeyeceği-
Takip konusu borcun trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin olması halinde borcun "takip tarihi"nde ya da "aciz vesikasının düzenlendiği tarih"de değil, "haksız fiilin meydana geldiği tarih"te doğmuş sayılacağı–
Beyanlar arasında çelişki bulunduğu taktirde HMK.nun 261. maddesi uyarınca giderilmesinin, olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının alınmasının, duruma göre pasif husumet ehliyetinin değerlendirilmesinin, kök muris T.den kalan taşınmazlar bakımından davacının muris T.’ye ait veraset belgesindeki payı oranında iptal ve tesciline karar verilmesinin düşünülmesinin, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Tescil davasının Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılacağı taraf teşkilinin dava koşulu olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.