Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu- Borçlunun borca itiraz dilekçesi muhabere yolu ile ilgili icra dairesine gönderildiğinden, borçlu vekilinin borca itiraz dilekçesinin icra dairesinin muhabere defterine kaydedilip kaydedilmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin ticaret sicilindeki adrese gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilmeden dönmesi üzerine, adı geçene 35. maddeye göre tebligat yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı—
Borçlu tarafından sunulan, "......sözleşmeye mahsuben ödeme" ibaresini içeren dekontun, İİK'nın 68 maddesinin 1. fıkrasına göre takip konusu borca mahsuben yapılıp yapılmadığının icra mahkemesince araştırılmasının, icra mahkemesinin yetkisinde olup, yargılamayı gerektirmeyeceği-
Tebligatın usulsüz olarak yapılması halinde tebliğ işleminin mutlaka batıl olmayıp, tebliğ işleminin muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağı–
Alacaklı-kiralayanın (vekilinin), borçlu-kiracının itirazının kendisine tebliğinden itibaren hak düşürücü süre olan altı ay içinde “itirazın kaldırılması”nı isteyebileceği-
Temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde, aynı dönem ve alacak için iki ayrı takip yapıldığı, ilk takipte yapılan itiraz üzerine aynı alacak yönünden takibin durmuş olduğu, İ.İ.K.’ nun 269/3. Maddesi gereğince altı ay içerisinde takibe vaki itirazın kaldırılması istenmediğinden aynı alacak için yeniden takip yapılamayacağı-
7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca tebligat usulsüz yapılmış olsa bile muhatap usulsüz tebliğden haberdar olmuşsa, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği; öte yandan muhatap tebliğ işleminin usulsüzlüğünü İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca öğrendiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekeceği-
Ödeme emri tebligatının muteriz borçlu şirkete 15.5.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunulmadığı, itirazın ise yasal beş günlük süreden sonra icra mahkemesine 21.5.2015 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece başvurunun süresinde olmadığı kabul edilerek itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağının hamiline düzenlenmiş senet olduğu ve bu suretle bono vasfında olmadığının anlaşıldığı, alacaklının itirazın kaldırılması istemi, takip dayanağı belgenin, İİK'nın 68. maddesinde belirtilen belgelerden olmaması sebebiyle esasa ilişkin olmayan bir nedenle reddedildiğinden, mahkemece, İİK'nın 68. maddesinin son fıkrası uyarınca alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Borcun kısmen ödendiği iddiasının, borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekeceği (İİK. mad. 62/1), icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.