Davalı kooperatifin merkezinin takip tarihi itibariyle Gölyaka'da bulunduğu, İİK'nun 50'nci maddesi yollaması ile HUMK'nun 17. (HMK'nun 14'ncü) maddesi uyarınca Gölyaka İcra Dairesi'nin yetkili olduğu, yetkili bu yer icra dairesinde başlatılmış bir takip bulunmadığı gerekçesiyle sonuca varılması gerekirken, aynı sonuca HMK'nun 6'ncı, BK'nun 73'ncü madde hükümlerine dayalı olarak icra dairesinin yetkisizliğinin saptanması suretiyle varılmasının doğru olmadığı-
Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ve borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup anılan itirazların da yasal beş günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesinin aynı kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılması gerekeceği-
İİK.’ nun 269/c maddesine göre; borçlu-kiracının kira sözleşmesini reddetmeyip “kiranın ödendiğini veya sair bir nedenle istenemeyeceğini” bildirerek itiraz etmiş olması halinde, ödeme konusundaki itirazını icra mahkemesinde “noterlikçe re’ sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş ya da alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile” ispat etmek zorunda olduğu-
Alacaklının, keşidecinin cirosundan önce cirosu bulunan lehtarı takip hakkı bulunmadığından, mahkemece, borçlunun buna ilişkin şikayetinin kabulü ile borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun takibin yetkisiz yerde açıldığı, borca ya da zamanaşımına yönelik itirazının tebliğden sonra beş günlük sürede yapılması gerekeceği, bu günlerin hesaplanmasında tebligatın yapıldığı ilk günün dikkate alınmayacağı ve son günün de resmi tatile rastlaması durumunda sürenin tatili takip eden günde biteceği hususunun gözönüne alınması gerekeceği-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde,borç bakiyesini belirtir para makbuzları dikkate alınarak, bu tarihe kadar olan ödemelerin mahsup edilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince borçlunun tazminatla sorumlu tutulması doğru ise de, tazminata, yabancı para alacağının takip tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekirken yabancı para (USD) esas alınmak suretiyle tazminata karar verilmesi isabetsiz olup; hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.