«Takip dayanağı senedin şirketi temsile yetkili olanların tamamı tarafından imzalanmadığı» (eksik imza ile düzenlendiği)ne ya da «senedi imza-layanların hiçbirinin temsil yetkisi bulunmadığı»na ilişkin itirazın «borca iti-raz» niteliğini taşıdığı—
Elinde ilam bulunan alacaklı için getirilen düzenlemeler onu takip yapmaktan alıkoymamakta; aksine daha kolay, çabuk ve ucuz yolla alacağına kavuşturan özel bir yol sağlamakta olduğu- Alacağı ilama bağlanmış alacaklının itiraza tâbi, uzayabilecek bir usulün takip edilmesi gereken ve daha masraflı olabilecek genel haciz yolu ile ilamsız takip yolunu seçmekte hukuki yararının olmadığı- Hiçbir belgeye dayalı olmaksızın icra takibine girişmek yerine alacağını hüküm altına aldırmak yolunu seçen alacaklının, bu seçimini takip aşamasında değiştirip ilama bağlı alacağını ilamsız takibe koymasının da haklı görülemeyeceği-
Takip konusu olan alacaklı kooperatifin alacağının varlığı, İİK. mad. 68/1. maddesinde belirtilen belgelerle ispat edilemediği gibi, alacaklı kooperatifin olağan genel kurul tutanağı ve tahmini bütçesi, 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 37. maddesinde belirtilen kesinleşmiş işletme projesi veya kat malikleri kurulunun işletme giderleri ile ilgili kararlarından da olmadığından, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Yetkili hamil olan alacaklının, lehtar ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bonoyu düzenleyene ödememe protestosu göndermesinin zorunlu olduğu, bu hususun re'sen gözetilerek, İİK. nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.nun 50.maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlu sanık tarafından borca kısmi itiraz edilmiş olup, İİKVnun 78 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca borcun itiraz edilmeyen miktarının kesinleşmesi ve kabul ettiği miktar üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle alacaklı vekili tarafından takibe devam edilmesi talebinde bulunulduğu dikkate alındığında, takibe devam edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu takipte; itiraz süresi ödeme emri tebliği ile başladığından borçlunun daha önce takibi öğrenmesinin süreyi başlatmayacağı, ancak borçluya gönderilen ödeme emri bila tebliğ iade olunmakla yani ödeme emri tebliğe çıkmakla ve alacaklının takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun takibe itiraz hakkının olduğu ve itirazlarının değerlendirilmesi gerekeceği-
Borca itiraz dilekçesinde “... TL ödeme yapılmış olup bunun üzerinden fazla yapılan ödemeye itiraz ediyoruz...” şeklindeki beyanla borç ilişkisi kabul edilmiş olduğundan, "takibin iptali"ne karar verilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.