Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine gelir veya aylık tahsisi yapılmaması ile bağlanan gelir veya aylığın  kesilmesine ilişkin Kurum işlemi usul ve yasaya uygun olup gelirin veya aylığın kesilme tarihi ile Kurumun geri alma hakkının kapsamına ilişkin olarak; fiilen birlikte yaşama olgusunun başlama tarihi esas alınarak bu tarih itibariyle gelir veya aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye, anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun ve yersiz kabul edilmesi gerekip  ancak uygulanacak madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, fiili birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilerek; 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkuku söz konusu olmamalı ve bu şekilde belirlenecek yersiz ödeme dönemine ilişkin olarak 5510 sayılı Yasanın  96. maddesine göre uygulama yapılması gerektiği-
İtirazın kaldırılması istenmeden tahliyeye karar verilemeyeceği-
Yatay geçiş ve nakil talebinin kabul edilmesi nedeniyle davalı Üniversiteye ödenenden katkı payının iadesi edilmesi istemi- Davacının, davalı üniversiteye kayıt yaptırması ile o bölüm için ayrılan kontenjan davacı bakımından doldurulmuş olup öğrenim dönemi başladıktan sonra ayrılma istemi ile davacıya ayrılan kontenjanın boş kalacağı, ikinci sınıfta olan öğrencinin nakil talebi davalı Üniversite tarafından kabul edildiğine göre o eğitim-öğretim dönemi içerisinde davacı öğrenci yerine davalı Üniversite’ye nakille bir başka öğrenci ile boş bırakılan kontenjanın doldurulup doldurulmadığı araştırılarak karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Ticari işletmenin devri sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada, devir sözleşmesinin yapılmasından sonra işyerinin davalıya teslim edilip, bir müddet davalı tarafından işletilip bir kısım devir bedelinin de davalı tarafça ödendiği anlaşıldığından işletme devir sözleşmesinin geçersiz olduğundan davanın reddine karar verilemeyeceği-
Somut olayda takibin dayanağı olan hamiline düzenlenmiş senedin bono vasfında olmadığı- Senet arkasında alacaklının imzası var ise de; takibe dayanak senette lehtar ve dolayısı ile lehtarın cirosu bulunmadığından senet arkasında imzası olan alacaklının yetkili hamil olmadığı- Bu belgenin İİK'nun 68. maddesi kapsamında kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belge niteliğine sahip olmadığı-
Tarafların ticari defterlerinin incelettirilerek ve davalı taraf bu miktarı ödediğini iddia ettiğine göre, bu husustaki delilleri de sorularak işçilerin hak ediş alacağının bulunup bulunmadığı, açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceği-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi halinde icra mahkemesince, HMK. mad. 209 uyarınca takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği- Cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibinin durdurulabileceği-
İcra mahkemesinin takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verdiği kararlar kesinleşmeden satış (ihale) yapılabilir mi?

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.