Tebligat Kanununun 21 ve Tebligat Tüzüğü‘nün 28. maddesi uyarınca; muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek kişilerin hiçbirisi gösterilen adreste bulunmazsa; tebliğ memurunun bu kişilerin adreste bulunmama sebeplerini, bilmesi muhtemel konusu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta âbir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan kaçınmaları halinde bu durumu da tutanağa yazıp imzalamaları (imzalatmaları) gerekeceği, ayrıca, tebliğ sırasında hazır bulunmayan muhatapların, tevzi (dağıtım) saatlerinden sonra adrese geldiğinin (döndüğünün) beyan edilmesi halinde, bunun tebligat parçasına yazılıp imzalanması gerekeceği–
Kredi verenin, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak, ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabileceği, ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az 1 hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunulması gerekeceği, taksitlerin 7 gün içinde ödenmesinin istenildiği ancak aynı ihtar içerisinde, ödeme yapılmadığı takdirde ileriye yönelik taksit miktarlarının da ödenmesi istenildiğinden, bu ihtar 4077 sayılı yasanın 10.maddesi şartlarına uygun bir muacceliyet ihtarı olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla tüm kredi borcu için takibin yapılamayacağı, davacının, davalının takip tarihinde halen ödemediği ya da eksik ve geç ödediği taksitler nedeniyle gecikme faizi ve diğer ferileriyle birlikte muaccel olan alacaklarını talep etme hakkının olduğu, davalının takip tarihine kadar ödemediği taksitlerle, geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ve ferilerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenecek bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesinin gerektiği-
Tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesinin lehtar ile keşideci borçlu arasında geçerli olduğu, itiraz eden avalistler tacir olmadıklarından HMK'nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin avalistleri bağlamayacağı-
Sözleşmede belirgin ve muayyen bir artış şartı bulunmadığından bir önceki dönem kirasına ÜFE oranında artış uygulanmaması gerekeceği-
Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 169/a–1. maddesi gereğince icra mahkemesinin, incelemesini mutlaka duruşmalı olarak yapması gerekeceği-
Uyuşmazlık, davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir...
İİK.nun 45. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu hükmüne göre ve takip dayanağı kredi sözleşmesi ile takip dayanağı senet içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına göre şikayetçiler hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasında yasaya aykırılık olmadığı-
Davacı hakkında sahte resmi evrak tanzimi suçlaması ile yapılan yargılamada düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda; suça konu senet üzerindeki imzanın M'nin eli ürünü olduğunun ve yazıların sanık ve müştekiye ait olmadığının anlaşılmış olmasına göre sanık davalı hakkında beraat kararı verildiği - Maddi bir vakıanın varlığına yani imzanın davacıya ait olduğuna ilişkin kesinleşmiş kabule göre imzanın aidiyeti hususunun hukuk mahkemesince yeniden tartışılmasının olanaksız olduğu - Davaya konu bononun kambiyo senedi vasfını taşıyıp kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiği gibi nakden de düzenlenmiş olduğu, bu konularda bir ihtilaf bulunmadığı, kambiyo senetlerinin vasıflarının mücerretlik ilkesi gereğince tanzim edenleri bağlayıcı bulunduğu, davalı tarafça kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiş ise de mahkemece ihtiyati tedbir talebi üzerine ara kararla icra hukuk mahkemesi tarafından takip geçici olarak durdurulduğundan davacı vekili tedbir talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olmakla takip durmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Bonodaki hakkın devrinin ancak ciro ve teslim yoluyla olduğu- Bonoyu elinde bulunduran kimsenin hak sahibi olabilmesi için fiili zilyetliği yeterli olmayıp, aynı zamanda hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla belgelemesi gereği- Bonoda ilk cironun lehtara ait olması zorunluluğu- “İcra mahkemesinin müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen değerlendirerek buna göre yapılan takibi iptal edebileceği-
İflas kararının kesinleşmiş olduğu tespit edilirse borca itiraz konusuz kalmış olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.