İlamın müteselsil borçlusu olan alacaklının, ilam gereği ödemek zorunda kaldığı miktarın ne kadarı için ilamın diğer müşterek ve müteselsil borçlusu olan muteriz belediyeye rücu edebileceği yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu, bu durumda; mahkemece; öncelikle bozma ilamı doğrultusunda tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilerek yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde ise borca itirazın incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 68. maddesine dayalı itirazın kaldırılması talebinde, İİK'nun 70. maddesi uyarınca icra mahkemesince incelemenin mutlaka duruşmalı olarak yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece duruşma açılıp taraf teşkili sağlanarak, tarafların iddia ve delilleri alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinde kira parasının “ayın 5’ine kadar peşin olarak ödeneceği” ne, “her ayın 1’ inde peşin olarak ödeneceği” ne, “en geç 30. gün akşamına kadar nakden ve defaten ………… bankasındaki hesaba yatırılacağı” na, “ilk pazartesi günü peşin ödeneceği” ne, “her ayın 15. günü peşin ödeneceği” ne ilişkin vb. şeklindeki koşulların, geçerli olup tarafları bağlayacağı-
«Borca itiraz»ın incelendiği icra mahkemesindeki duruşma da yemin teklif edilemeyeceği—
Mahkemece, her ne kadar borçlunun temsile ilişkin almış olduğu kararın ticaret sicil gazetesindeki ilanına ilişkin belge ibraz edilmediğinden, 3. kişiler açısından sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de, muteriz borçlunun temyiz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ticaret sicil gazetesi nüshasından, şirketin temsile ilişkin almış olduğu kararın 20.10.2015 tarih ve 8929 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş olması karşısında, ilanın dosyaya borçlu tarafından ibraz edilmemiş olması sonuca etkili olmayacağından, çeklerin keşide tarihleri itibariyle borçlu şirketin çift imza ile temsil edilmesi alacaklı yönünden bağlayıcı olup, muteriz şirket çeklerden dolayı sorumlu tutulamayacağından, mahkemece, borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun “borca itirazının kaldırılmasına” karar verilen durumlarda, itirazın esasa ilişkin olması ve alacaklının da talebinin bulunması durumunda, borçlu aleyhine inkar tazminatına karar verilemeyeceği-
İcra mahkemesine yapılan başvurunun, İİK'nun l69/a ve 170 maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz olduğu; itiraz, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olmasının, istemin bu nedenle reddini gerektirmeyeceği, itirazın, doğru hasma yöneltilerek sonuçlandırılması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.