4. HD. 07.06.2023 T. E: 2022/2839, K: 7585
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması gerekeceği - Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceği -
Bedensel zararlardan kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin hangi tarihte işlemeye başlayacağı konusunda içtihatların birleştirilmesine gidilmiş ancak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 18.12.2023 tarihli ve 343 sayılı kararı ile her somut olayın niteliği ve olaya konu kazaya/zarara ilişkin düzenlenen tıbbi belgelerin özelliklerinin dikkate alınarak zamanaşımı başlangıç süresinin belirlendiği, bu belirlemeler yapılırken de bedensel zararın niteliği, illiyet bağı bulunmak koşuluyla değişim ve gelişim gösterip göstermediği, maluliyetin kesinleşip kesinleşmediği gibi hususların sonuca ulaşmada etkili olduğu, bedensel zararlarda zamanaşımı süresinin başlangıcı noktasında somut olayın niteliği ve zararın özelliğine göre değil de kişinin mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacak ve her bir olay için aynı yönde geçerli olacak şekilde soyut ve genel bir kural içeren bir karar alınamayacağı, esasen bu tür uyuşmazlıklarda uyuşmazlığın niteliğine göre zararın baştan belirlenemediği ancak bir incelemeden sonra tam olarak tespiti mümkün olan tazminat taleplerinde etkin hukuki korunmanın sağlaması amacıyla belirsiz alacak davasına konu edildiği ve bu düzenlemenin doğru, etkin ve yerinde uygulanılması durumunda ayrı bir düzenlemeye de gerek duyulmayacağı- Davacının 12.08.2005 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle maluliyet oranı ilk kez Kurum tarafından 12.06.2011 tarihinde iş göremezlik derecesinin %38,2 olarak tespit edildiği, öte yandan davacı tarafından 14.06.2011 tarihinde iş kazasının ve iş göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemiyle açılan davada Mahkemece davalı Kurum yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan, davalı şirket yönünden husumet yokluğundan reddine dair verilen kararın taraflarca temyiz edilmeksizin 14.08.2014 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde zararın kapsamı yani zararlandırıcı olayın değil bedensel zararın niteliği ve unsurlarının öğrenildiği tarih dikkate alındığında ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminatın zamanaşımına uğradığından söz etmenin mümkün olmadığı-Zararın öğrenilmesinin onun kapsamının değil, varlığının öğrenilmesi anlamında olduğu, zararın varlığı, niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hâl ve şartların öğrenilmesinin, zararın öğrenilmiş sayılması için yeterli olduğu, davacının zararı kaza tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle davacının zararı kaza tarihinde öğrendiğinin kabulü gerektiği, 29.05.2019 tarihli ve 2017/8 Esas, 2019/3 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararında kısmi davada ıslah ile arttırılan miktarlar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceğinin belirtildiği, bu içtihadı birleştirme kararının gerekçesinin yol gösterici olduğu, bu karara göre ıslah ek dava olmayıp dava dilekçesindeki miktarın düzeltilmesi mahiyetinde olduğu, bu nedenle zamanaşımının dava tarihinde ıslah ile arttırılan miktar için de kesildiğinin kabulü gerektiği, direnme kararının bu farklı değişik gerekçe ile doğru olduğu ileri sürülmüş ise de bu görüşlerin Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatifin, ortağından olan alacağının tahsili bakımından icra dairesinin yetkisinin kesin yetki olmadığı- 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 7. maddesi uyarınca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesinde gösterilen faiz oranı sınırlamasının derdest davalara da uygulanacağı-
Islah dilekçesi ile açılan davadaki taleplerin yanında dava dilekçesinde dile getirilmeyen bir alacak kaleminin de hükme bağlanması istenilmiş olmakla, ihbar tazminatına ilişkin bu yeni istemin HMK. mad 119 vd. 'de düzenlenen dava açma prosedürüne ilişkin usulü şartları taşımaması nedeniyle ek dava olarak da değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
Erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira tazminatı istemi-
Alacak davası-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibin yapılan itirazın kaldırılması istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.