Her ne kadar davalının eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği yönündeki mahkemenin kabulü yerinde ise de, davacı vekilinin dava dilekçesinde davalının internet sitesindeki yazının yayınlanmasının ardından toplumda müvekkilinin sattığı balın sahte olduğu yönünde bir algı oluştuğunu, satışlarının büyük ölçüde düştüğünü, yıllara göre artan satış grafiği varken asılsız uyarı yazısının yayınlanması akabinde satışlarda düşme meydana geldiğini ileri sürerek müvekkilinin yıllara göre satışları incelenip davalının haksız eylemi nedeniyle uğranılan maddi zararın tam olarak tespit edildiği anda artırılmak üzere şimdilik 5.000,00 TL belirsiz maddi tazminatın tahsilini talep ettiği, değer artırım dilekçesi ile de talebini bilirkişi raporunda tespit edilen 59.935,37 TL'ye yükselttiği, her davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanacağı, davacının ancak dava açıldığı tarihe kadar gerçekleşmiş alacağının hüküm altına alınmasını isteyebileceği de nazara alındığında davacı, dava tarihindeki alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirleyebileceğinden davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının olmadığı, bu durumda dava değerinin dava dilekçesinde gösterilen miktar olduğu gözetilmeden bedel artırım dilekçesine göre değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı-
Dava, tasarıma tecavüzün durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması önlenmesi, unvan terkini ve alan adının iptali istemlerine ilişkindir...
Davacıların eski işçilerinden bir kısmıyla olan iş akitlerinin sona ermesinin ve sonrasından bu işçilerin davalı şirkette işe başlamalarının davalının eylemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalının eylemlerinden kaynaklanmışsa bunun haksız rekabet teşkil edip etmediği ile maddi ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği-
Dava, tasarım hakkına tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...
11. HD. 28.12.2022 T. E: 2021/8735, K: 9577
Uyuşmazlık, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir...
Davalı tarafça davacının ithal ettiği ürünlerin aynısının ''S... B..” markası ile piyasaya sürüldüğü anlaşılıp, davacının orijinal ''Chi..'' markalı ürünlerin Türkiye temsilcisi olduğu yolunda herhangi bir duyuru veya faaliyeti bulunduğu da ileri sürülmediğinden,davalı eyleminin TTK. kapsamında haksız rekabet olarak kabul edilemeyeceği-
Yüklenicinin sözleşme fiyatlarıyla işe devam etmesini beklemenin iyi niyet kurallarıyla bağdaşıp bağdaşmayacağının TMK. m.2 uyarınca çözümleneceği-
Markaların kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (mülga 556 sayılı Marka KHK) hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, eski içtihatların sürdürülemeyeceği- Davacının tescilli markasının benzerinin, tescil kapsamındaki ilaç emtiasında kullanılması şeklindeki davalı eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin gerekçesi yerinde görülmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.