Takip dosyası kapsamından davalının malvarlığına ilişkin banka, trafik, tapu, SGK'ya yazılan müzekkere cevaplarına borçlunun malının bulunmadığı şeklinde cevap verildiği, sözleşme adresinde ve dilekçe adresindeki haciz tutanaklarından borçluya ait haczi kabil mal bulunmadığı anlaşıldığından özellikle haciz tutanağının İİK'nun 105.maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu kabul edilerek diğer dava koşulları yönünden dosyanın incelenmesi, ön koşulların varlığı halinde dava konusu tasarrufun İİK'nun 278, 279, 280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
4. HD. 14.09.2022 T. E: 7130, K: 10234
Borçlunun, borcuna mahsuben mallarını alacaklıya vermesinin (satmasının) -İİK. 279/I-2 uyarınca "mutad ödeme vasıtası" olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle iptale konu olacağı–
Muvazaaya dayalı davalarda, davacının icra takibine geçmesine ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı- TBK.m. 19'a dayalı tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerektiği-
Borçlu ve onunla hukuki muamelede bulunan üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan her ikisininde davalı olarak gösterilmesi gerektiği-
Borçlunun babasından intikal taşınmaz hissesini kızına satması durumunda, yapılan bu tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda..
Haciz sırasında, borçlunun ödeme taahhüdünde bulunması üzerine, alacaklı vekilinin haciz yapılmasını istememesi halinde, bu durumu belgeleyen haciz tutanağının "aciz belgesi" niteliğini taşımayacağı–
Alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı uygulamada sıklıkla görüldüğünden, davacı alacaklının, "borcun doğumunun takip dayanağı çek tanzim tarihinden önce ya da cari hesap sözleşmesinden önce gerçekleştiğini" ileri sürmesi halinde, mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmesi, gerekirse davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilerek senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişkinin sorulması, gerektiğinde davacı ile borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.