Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle; talebin İİK 254. maddesi gereğince iflasın kapatılmasına ilişkin olup, iflasın tasfiyesine ilişkin işlemlerin yasal mevzuata uygun ve eksiksiz yapıldığı, karşılanmayan alacaklar için başvuru halinde borç ödemeden aciz vesikası düzenlendiği İİK'nun iflasın kaldırılmasına ilişkin İİK'nun 182. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulama olanağı olmayıp, talebin iflasın kapanmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla, alacaklı Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı vekilinin temyiz sebeplerinin yerinde görülmediği-
Alacaklılar tarafından yapılacak olan "konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir durum bulunmadığına" ilişkin itirazların icra mahkemesince ve "konkordatonun tasdiki" işleminin de ticaret mahkemesince, konkordato mühleti içinde sonuçlandırılması gerekeceği- Konkordato mühleti olarak verilmiş (ve daha sonra uzatılmış) olan süre geçtikten sonra yapılan takiplerin geçerli olacağı-
SSK'nun alacağının, iflâsın açıldığı tarihte "asıl alacak ve gecikme zammı"ndan oluşan tutarının masaya kaydının gerekeceği, iflâsın açılmasından sonra -İİK. 196/III uyarınca- işleyecek "gecikme zammı"nın masaya kaydedilemeyeceği, ancak tüm alacaklar karşılandıktan sonra masa aktinde para artması halinde, bu artan paradan ödeneceği–
İpotek borçlusuna gönderilen hesap kat ihtarnamesi tebligatının usulüne uygun olduğu, konkordatoya ilişkin mahkeme kararında rehinli takiplerin yapılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığı ve bu suretle asıl borçlu hakkında ipotekli takip başlatılmasının usulüne uygun olduğu-
Konkordato mühletinin sona ermesi ile "takip yapma yasağı"nın ortadan kalkacağı ve konkordatonun ticaret mahkemesindeki onama aşamasında dahi icra takibi yapılabileceği (durmuş olan takiplere devam edilebileceği)-
Teminat olarak ipotek kurulması için borçlunun "tapuda hazır bulunmaları" konusunda gönderdiği ihtarnameye uymayan, cevap dahi vermeyen alacaklıların "konkordatoyu teminatsız olarak kabul etmiş" sayılacakları–
Malvarlığı, borcundan fazla olan borçlunun kendi istemi üzerine, doğrudan doğruya iflâsına karar verilemeyeceği–
İflâs kararından sonra müflis aleyhine açılan davanın "müflis hakkında dava açılamayacağı"ndan bahisle reddedilemeyeceği, masaya tebligat yapılarak davaya bakılması gerekeceği
Projede geçen ve alacaklılar tarafından toplantıda oylanarak, kabul edilen ‘adi alacaklıların anapara kısmı hariç, faiz ve diğer bütün fer’ilerinden feragat etmiş sayılmalarına’ durumunun bir tenzilat konkordatosu örneği olduğu, bu halde eşitlik ilkesine aykırı bir durumun söz konusu olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.