Kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırılıp incelenememiş olduğu anlaşılmakla, ceza mahkemesi kararlarının hukuk davasına etkisinin üzerinde durulması gerektiği- Maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararının hukuk hâkimini bağlayacağı; ceza mahkemesindeki bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılmasının mümkün olmadığı- Davalı-alacaklının, davacı tarafından mal alınan firmalara verilmek üzere imzalanan senedi davacıya vereceğini söyleyerek çalışanlarından alıp, sonrasında bedel kısmını doldurarak icra takibine koyduğu hususu ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğundan, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılmasının olanaklı bulunmadığı; karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği-
Kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- İcra takibinin dayanağı olan ..... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ..... tarih .... Esas .... Karar ilamı, "kira sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti ve tahliyeye" ilişkin olup mahkemenin gerekçesinde belirtilenin aksine "bir kira tespit ilamı" olmadığından bu ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-
Malen kaydı içeren senet karşılığı malların teslim edilmediğine ilişkin iddianın davacı tarafından yazılı delille ispatlanması gerekeceği-
Menfi tespit davasında, kart sahibi olan davacının, kendisine tevdi edilen kartı ve bilgilerini özenle ve güvenli bir şekilde korumak zorunda olup, kartının çalındığını ileri süren davacının, kartın kötü niyetli kişilerin eline geçmesine sebebiyet verdiğine göre, olayda kusurlu olmas; ancak davacıya ait kredi kartıyla aynı gün, arka arkaya, aynı üye işyerinden standarda uygun olmayan alışverişe izin veren ve bu hususta davacıyı bilgilendirmeyen bankanın da olayda müterafik kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği-
Menfi tespit davası-
Dava konusu icra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olup, bu takipte çıkarılan ödeme emrinin tebliğinden yaklaşık 3 ay sonra yapılan haciz sırasında tutulan haciz tutanağındaki "borcu ödeyecek gücüm yoktur" beyanının borcun kabulü anlamına geldiğinin ve haciz tehdidi ile verilmiş bir beyan olmadığının kabulü gerekeceği-
HMK mad. 211/b uyarınca; imza incelemesinin yöntemi 'önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilerek, bilirkişinin, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapması' şeklinde olup, mahkemece gerekli yerlerden imzalar toplandığı halde inceleme yapılmadığı-
Menfi tespit davası 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte olduğu dönemde açılıp davalılar vekili cevap dilekçesinde "... her türlü yasal delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davalılara yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.