Davacının, davalının senede dayalı olarak takibe geçtiğini oysaki kendisinin demans teşhisi ile vesayet altına alındığını, davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ederek açtığı davada, mahkemece dava konusu 14/03/2007 tanzim tarihli senedin düzenleme tarihi itibari ile davacının fiil ehliyetine haiz olduğunun Adli Tıp raporu ile tespit edilmesi üzerine davacının senet tanzim tarihinden sonra vesayet altına alındığı anlaşılarak, davacının iddiasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki tarafın avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumlu oldukları, ancak, yazılı ücret sözleşmesi yapılmış olan hallerde müvekkili olmayan tarafın sorumluluğunun, kendisinin tarafı olmadığı ücret sözleşmesindeki miktara değil bu sözleşme yapılmamış olsa idi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca söz konusu olabilecek miktar olduğu-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Şahsi defilerin iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği
Mahkemece, davaya konu senette tahrifat yapılıp yapılmadığı konusunda Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı Hatipoğlu Enerji Tur. İnş. Ltd. Şti. tarafından davalı Beyaz Yaşam Gıda Paz. Hayv. İnş. Tur. ve Tic. Ltd. Şti. aleyine İİK'nın 72. maddesine dayanılarak açılmış menfi tespit davası olup, (3) adet çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemi-
İ.İ.K.nun 72/5'nci maddesi gereğince dava borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsili için tazminata karar verilmesi gerekeceği-
HMK m. 341/1 uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği- İhtiyati tedbir kararlarına karşı itiraz hususunun HMK'nun 394. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlendiği- İhtiyati tedbir kararlarına karşı yapılacak itirazları inceleme yetkisi ilk derece mahkemesine ait olup, HMK'nun 394/5. maddesinde de itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceğinin öngörüldüğü- Ortada ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilmiş bir mahkeme kararının bulunmadığı, bu itibarla davalı vekilinin mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf talebinin reddi ile söz konusu bu dilekçesinin ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi kabul edilip bu itirazla ilgili ilk derece mahkemesince HMK'nun 394. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği-
Faturalara dayalı olan icra takibi, var olduğu düşünülen alacağın tahsili amacına yönelik olup, davacının icra takibinde kısmen haksız olduğu yargılama sonunda belirlenmiş ise de, icra takibinde haksızlık, icra takibinin salt bu nedenle kötüniyetle başlatıldığının kabulüne yeterli olmayıp, takibin kötüniyetli olduğuna dair somut bir kanıt bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece, davanın reddine karar verilmesiyle davalı borçlunun itirazı üzerine duran takip durmaya devam edeceğinden, ayrıca takibin iptaline de karar verilmesine gerek bulunmadığı, davanın reddi halinde, takibin iptaline karar verilmese de takibe devam etme olanağı olmadığı gibi, alacaklının, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası da açamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.