Davanın, çeke dayalı icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde hem çekten dolayı hem de çeke dayalı takipten dolayı menfi tespit talebine yer verildiği, dava konusu çekte tahrifat yapıldığı iddia edilmiş olup, tahrifattan önceki keşide tarihi gözetildiğinde çekin süresinde bankaya ibraz edilmediği dosya içeriğinden anlaşıldığından, somut olayda kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş ise de, çeke ciro yolu ile hamil olan davalının, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.'nun 818/1.-m maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanan aynı kanunun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak talebinde bulunabileceği hususu mahkemece değerlendirilmeden eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Senede karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille ispatlanması gerektiği, bonoların sebebinin talil edilmediği, davacı tarafından yazılı belge ibraz edilmediği belirtilerek ispat edilemeyen davanın mahkemece reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İİK.'nun 72/VII maddesi uyarınca açılan (geri alma) davasında -kanunda ayrıca tazminat öngörülmemiş olduğundan- mahkemece tazminata hükmedilemeyeceği-
Tefecilik suçu kapsamında davalı/sanığın cezalandırılmasına ilişkin kesinleşen mahkumiyet kararı gözetildiğinde, ceza mahkemesinde belirlenen maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğu- Davacıların dava dilekçesi ve yargılamanın diğer safhalarındaki beyanlarında davalıdan borç para karşılığında bonoyu davalıya verdiklerini ikrar etmeleri karşısında, davacıların bu ikrarı çerçevesinde birleşen dava bakımından takip konusu olan bononun .... TL kısmı dışında borçlu olmadıklarının tespiti gerektiği-
İİK’nun 89/I haciz ihbarnamesine gecikmiş itirazda bulunarak takibin iptalini istemiş olan 3. kişinin icra mahkemesinden aldığı «gecikmiş itirazın kabulüne» ilişkin kararın kesinleşmesi halinde genel mahkemede açtığı olumsuz tespit davasının «hukuki yarar yokluğu» nedeniyle reddedilmesi gerekeceği–
Davacının, adına ruhsatlı maden sahası içinde kalan taşınmazda meraya tecavüz edilmediğinin tespiti ile hazine ve İl Mera Komisyonu'na ödemiş olduğu teminatın istirdadı istemine ilişkin davasını Maliye Hazinesine yöneltmesi gerekirken, Uzunköprü Hazinesi'ne yönelterek açmasının, hasımda değil hasmın belirlenmesinde yanılma olduğu, davacıya önel verilip, dava dilekçesinde düzeltme yapıldıktan sonra dava dilekçesi ile duruşma gününün doğru hasma tebliğinin sağlanması gerektiği-
İİK.nun 89/III. maddesine göre açılmış olan menfi tesbit davasında mahkemece verilmiş olan “iş bölümü sebebiyle” gönderme kararının kesin nitelikte olup temyiz edilemeyeceği-
Uyarlama davası sonucunda takdir edilen avukatlık ücreti ve yargılama giderleri ile bunların faizlerine ilişkin ilamların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Mahkemece bir imza incelemesi yapılmaksızın daha önceden alınan rapor dikkate alınarak sonuca gidildiği anlaşıldığından, alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulamayacağı-
İbranamedeki imzanın davalının eli ürünü olmadığı, sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olduğundan, menfi tespit davasının reddine, davalının tazminat isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.