Müşterek ve müteselsil borç senedine dayalı olarak mirasçılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, müşterek ve müteselsil borç senedine dayalı muris hakkında takip yapılmadığı, ancak ölümünden sonra kötüniyetle mirasçıları hakkında takip yapıldığı, murisin borç senedindeki belirtilen kredi ya da başka bir şekilde borçlandırılmadığı, imzanın müvekkillerinin murisi müteveffaya ait olmadığının toplanacak imza örnekleri ile ortaya çıkacağının beyan edildiği menfi tespt davasında, muris müteveffanın temin edilebilen imza örnekleri ile takibe konu alacak dayanağı senet aslının incelendiği raporda imza örnekleri arasında ilgi ve irtibat sağlanamadığı bu nedenle davanın kabulü gerektiği-
Davalı vekilinin mazereti reddedildikten sonra tahkikat aşamasının bittiği tefhim edilmeden hüküm kurulmasının, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu-
Davacı keşidecinin senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu veya bedelinin ödendiğini ispatla yükümlü olduğu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu kanıtlanamadığı gibi sunulan ödeme belgeleri de senedin keşide tarihinden önce olup senetle ilişkisi irtibatlandırılmamış olduğundan, menfi tespit davasının reddi gerektiği-
Davacının kredi kartı hesabından bilgisi dışında yapılan alışverişlerden dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği davada 4077 sayılı yasanın 23.maddesi gereği uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olacağı-
Dava konusu senetlerin digitürk abonelik taksitleri için verildiği taraflar arasında ihtilafsız olup, uyuşmazlık konusu dönemde digitürk aboneliğinin iptali ya da hizmetin verilmediğine ilişkin bir iddiada bulunulmadığından mahkemece bu yönler üzerinde durularak karar verilmesi gerekeceği-
Hukuk yargılamasında, kamu düzeninden olan durumlar hariç olmak üzere, taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan, diğer bir deyişle tarafların üzerinde anlaştıkları maddi hususların tekrar tartışma konusu yapılarak bu konunun taraflardan ispatlanmasının beklenemeyeceği ve tarafların maddi olgunun tespitine dair kabullerinin hukuk hakimini bağlayacağı, genel kredi sözleşmesinde kefalet limitinin sonradan doldurulduğuna dair maddi olgu tarafların kabulünde olduğundan, bu konudaki ceza yargılamasının sonucunun ve kararın kesinleşmesinin beklenmesine gerek bulunmadığı-
Davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davalının takibinde haksız çıkması yeterli olmayıp, ayrıca kötüniyetli olması da gerekeceği-
Menfi tespit davasının "hukuki yarar" yokluğu nedeniyle reddi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.