Mahkemece, dava zayi nedeniyle çek iptali davası olarak nitelendirilmiş ise de iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davanın karşılıksız kalan çek sebebiyle menfi tespit istemi niteliğinde olması gerekeceği-
Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekeceği- Dava konusu dört çekten ikisinin davalıda, diğer ikisinin diğer davalıda olduğu, bu durumda mahkemece davacının objektif dava birleşmesi şeklinde açtığı her bir dava için her bir davalı ve ilgili çek için ayrı ayrı hüküm kurulması, vekalet ücreti, harç ve yargılama giderinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekeceği, mahkemece bu şekilde hüküm kurulmadığı gibi, bu tür eksikliklerin tavzih kararıyla düzeltilmesi imkanının olmadığı, bu nedenle usulüne uygun hüküm kurulması için hükmün bozulması gerekeceği-
Menfi tespit davası-
Davacı tarafın icra takibine konu beş adet bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açtığı, mahkemece 13.11.2013 tarihinde alınan bilirkişi kurulu raporuna göre imzaların davacıya ait olduğunun belirlendiği, itiraz üzerine 24.06.2014 tarihinde Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporuna göre imzaların davacıya ait olmadığının bildirildiği, her iki rapor arasında çelişki oluşması nedeniyle telafi edici olan 1. ve 2. raporu veren heyetler dışındaki kişilerden oluşacak yeni bir heyetten alınacak rapor ile imzanın davacıya ait olup olmadığının belirlenmesi gerekirken tekrar 2. raporu veren Adli Tıp Kurumundan 2. raporu düzenleyen kişilerinde aralarında bulunduğu heyetten alınan rapora göre karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerektiğinden bu kuralın aksini iddia eden tarafın iddiasını yazılı delille ispat etmek zorunda olduğu-
İcra takibine konu olan 15.10.2012 vade tarihli kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit istemi-
9. HD. 13.04.2016 T. E: 2015/1705, K: 9326-
Menfi tespit davası-
Menfi tespit davasında savunmanın davacı tarafça kabul edilmediğine bu durumda ispat yükünün değişmeyerek yine davalı tarafta kalacağı-
İİK'nun 72/3 maddesinin 1. cümlesinin amir hükmü gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ve davacıların talebi de, takibin tedbiren durdurulması yönünde olduğundan, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.