Menfi tespit davası-
Borçlunun lehine olana ipotekleri davalı üçüncü kişiye temlik etmesine ilişkin tasarrufun iptali istemi-Tasarrufun iptali davalarının koşullarından birinin de kesinleşmiş gerçek bir alacağın varlığı olduğu- Menfi tesbit davası sonucu bakiye kalan alacak yönünden tasarrufun iptali davasının esasa girilmesi gerektiği-
HMK. mad. 114/2 uyarınca harç eksikliğinin dava şartlarından olduğu ve HMK. mad. 115 uyarınca, bu eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olduğu-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda “bononun teminat olarak diğer davalı lehtara verildiğini, bu durumun keşideci ile lehtar arasında ihtilafsız olduğunu, ancak hamilin kötü niyetli olduğunun, davacı keşideci tarafından kanıtlanamadığı, senet metninden anlaşılamayan def’ilerin iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğinden davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
«E. hükmünü içermeyen ilam»ın, İİK’nun 68. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı–
Kurum işleminin iptali ile prim borcu bulunmadığının tespitine-
Davaya konu çekin TTK’nun hükümlerine göre geçerli olduğu ve mücerret borç ikrarını havi belge olduğu, teminat senedi olmayıp ödeme belgesi niteliğinde bulunduğu, çekin geçerliliğine dair itiraz olmadığı, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığını yazılı delille ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilebileceği-
Açılan olumsuz tesbit davasında, takip konusu borcun ödenmesi halinde, «davanın konusuz kaldığı» gerekçesiyle reddedilemeyeceği, davaya «geri alma davası» olarak bakılması gerekeceği–
Davalı vekilinin mahkemeye sunduğu davacının borcu kabul ettiğine ilişkin belgenin doğruluğu ve bağlayıcılığı hakkında araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.