Davacının, salt hatalı ödemeye dayanarak istemde bulunan davalı kuruma karşı borçlu olmadığının tespitini istemesi halinde, "sebepsiz zenginleşme" ilkelerine göre uygulama yapılması, genel hükümler çerçevesinde adli yargıda dava açılıp görülmesi gerektiği-
Bedeli paylaşıma konu taşınmaz hakkında açılan izale-i şuyu davasının İİK. 106. maddesinde belirtilen süreyi (satış isteme süresini) durdurduğu, her ne kadar ilk satış düşmüş ise de, ikinci kez satışın istendiği tarihte davalının haczinin henüz ayakta bulunduğu durumda sıra cetvelinin geçerli olacağı-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
İİK.277 nci vd maddelerine göre açılan iptal davalarında takip borçlusundan hak iktisap eden 3. kişilerin davacının takip borçlusundan alacaklı olmadığına ilişkin savunmasının araştırılmasının gerektiği-Tasarrufun iptali davalarında alacaklıya alacağını tahsil olanağı sağlanırken bu alacaklının alacağının şeklen varlığının değil, gerçekliğinin amaçlandığının göz ardı edilmemesi gerektiği-Mahkemece alacağın gerçek olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
«Kollektif şirket temsilcisi» sıfatıyla hakkında takipte bulunulan ortağın «kollektif şirket ortağı» olarak açacağı olumsuz tesbit davasının dinlenmesi gerekeceği–
İcra mahkemesi borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremeyeceği, mahkemenin sadece İİK.nun 169/a-2. maddesi uyarınca itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebileceği, borçlunun itirazının esası incelenerek karar verilecekken, açılan sahtelik davası gerekçe gösterilerek HMK'nun 209. maddesi uyarınca dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, mahkemece dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunun ceza yargılaması sonunda verilen hükmün kesinleşmesi de beklenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulmak gerekeceği-
Davacının taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini istediği davalının ise sözlü kira ilişkisine dayanarak, davanın reddini savunduğu bu durumda uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davaya ve takibe konu çek üzerindeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı saptandığına göre, davacının borçlu olmadığının tespit edildiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.