Kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılabilmesi için kambiyo evrakı aslının icra müdürlüğüne teslimi gerekeceği- Kambiyo senedinin aslının ibrazı mecburiyetinin tek istisnasının çek hamilinin karşılıksız çıkan çek aslını muhatap bankaya teslim ederek çek tazminatını alması hâlinde çek tazminatını ödeyen muhatap banka tarafından çek aslı alınarak durumu belirterek vereceği onaylı çek sureti vermesi halinde söz konusu olacağı-
Cari hesap sözleşmesine güvence olarak davalıya ait gayrimenkul üzerine davacı şirket lehine üst sınır ipoteği konulan ve alacağın ödememesi üzerine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açılan uyuşmazlıkta, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre, cari hesap ilişkisi kapsamında "alacak ve borç tutarı, sürekli değişiklik gösterdiğinden" ve dava tarihi itibariyle alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği- "Cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın, borçlu tarafça tek başına tespit edebilme imkanı olduğu" ve "Bilirkişi raporu alınmış olmasının likit bir alacak bulunmadığı anlamına gelmeyeceği, takip tarihi itibarıyla haksız olarak itiraz edilen ve likit sayılması gereken alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği" şeklindeki muhalif görüşlerin kabul edilmediği-
Borçlu menfi tespit davası açmış olup, ayrıca takip dayanağı bono hakkında dava dışı lehtar ile alacaklı hakkında sahtecilik suçu kapsamında kamu davası bulunduğu; bu durumda HMK'nun 209/1. maddesi uyarınca, anılan konuda bir karar verilinceye kadar, senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı, icra takibinin bu madde doğrultusunda durdurulması gerekirken, istemin imza itirazı olarak vasıflandırılıp, imza incelemesi yapılarak İİK'nun 170/3. maddesi gereğince sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta takibin durdurulması kararı verildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidildiği-
Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararının kalmayacağı-
Ödemelerin dava konusu senede değil de başka bir borca karşılık yapıldığını savunan davalının, bu yöndeki savunmasını ispatla yükümlü olduğu-
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-itirazın iptali davasında, davacı-birleşen davada davalı kefilin genel kredi sözleşmesinde sorumlu olduğu kefalet tutarı ve birleşen davada davalı-kefil tarafından takip tarihinden önce kefalet limitinin de üzerinde kalacak miktarda ödeme yaptığı ve bu hususun birleşen davada davacı banka kayıtları ile sabit olması da gözetildiğinde birleşen davada davalı kefil için de takip yapılmasının İİK. mad. 67/2 anlamında davalı bankanın kötü niyetli olduğu ve birleşen davada davalı vekilinin cevap dilekçesinde bu yönde bir talebi olduğunun da göz önüne alınması gerekeceği-
Mahkemece, feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiş olması halinde, davalının kendisini vekille temsil ettirmiş olduğu durumlarda davalı lehine vekâlet ücreti ve varsa yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği-
Çek yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasında; davanın davalı banka yönünden kabulüne, ... TL bedelli çekten ötürü davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine-
Menfi tespit davasında görevli mahkemeye gerçek kişinin tacir olup olmadığının araştırılması yönünde karar verileceği-
Davanın açılmasına sebebiyet vermeyen İdarenin vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.