İcra takiplerin henüz kesinleşmediği, itirazın iptali ve takibin iptali davalarının derdest olduğu ve bu dosyaların tasarrufun iptali davasında bekletici mesele yapıldığı, (dava konusu gayrimenkulün tasarruf tarihindeki değerinin 180.259,00 TL olduğu) uyuşmazlıkta, dava konusu gayrimenkulün kaydına, dava değerinin %10'u üzerinden alınan teminata istinaden ihtiyati haciz konulması üzerine, davalı üçüncü kişi dava değeri olarak gösterilen 20.000,00 TL'yi mahkeme veznesine depo ederek "ihtiyati haczin kaldırılmasına" karar verilmesini talep etmişse de, davacı tarafından ıslah dilekçesi sunularak dava değeri arttırılmamış olsa da, tasarrufun iptali davalarında dava değerinin belirlenmesi için sürecin beklenmesi gerektiğinden, "ihtiyati haczin kaldırılmasının" hatalı olduğu-
Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerden birinin, ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştirakinin İİK'nın 268. ve 100. maddelerine göre belirleneceği-
Davanın konusu, ödenmiş olan çekin bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemi olup, edim konusunun para borcu ve davanın sözleşmeye aykırılığa dayalı menfi tespit ve istirdat davası olduğundan, dava ticari dava olup, davacının arabuluculuk müessesine başvurmasının zorunlu olduğu-
Kesinleşmiş borcunun bulunduğu ve dava konusu taşınmazı oğlu olduğu anlaşılan diğer davalıya devrettiği, dolayısı ile yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmiş olduğu halde, mahkemece bu durum değerlendirilmeden, hatalı bir takım gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi HMK m.353/1-a/6'daki hali oluşturduğundan, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının yerinde olduğu; bu durumda, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK m. 353/1-a/6 uyarınca kaldırılmasına-
Tasarrufun iptali davası açıldıktan sonra davalı borçlu şirketin iflas ettiği anlaşıldığından öncelikle mahkemece iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, kesinleşmiş ise ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar iptal davasının durdurulmasına karar verilmesi ve davacı alacaklıya davayı takip konusunda aldığı belge varsa sunması için süre verilmesi, sunulduğu takdirde davanın esasının incelenmesi, sunulmadığı takdirde davanın iflas idaresine ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanması ve iflas idaresinin huzuru ile davaya devam edilerek davanın esasının incelenmesi ve hükmün iflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekeceği-
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki itiraz hususu HMK. 209'da özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde, bu konuda özel hüküm olan HMK. 209'un uygulanması gerektiği- Menfi tespit davasında, Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasında alınan Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü raporu dikkate alınarak, icra takibinin "teminatsız" olarak durdurulmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
İhtiyati haczin, nitelikçe geçici bir hukuki koruma tedbiri olduğu- Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacının, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmak olduğu- Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerektiği- Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirdiği (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33)- İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerektiği-
İlamsız icra yoluyla başlattıkları takibe yapılan itirazın haksız olması nedeniyle itirazın kaldırılması,takibin devamı,%20 tazminata karar verilmesi isteminde, dava dilekçesinin usule uygun olarak davalıya tebliğinden sonra yargılamanın duruşma açılmak suretiyle yapılması gerekeceği-
İhtiyati haciz isteyen TMSF, diğer borçlunun haksız fiilinden dolayı istihdam eden sıfatıyla sorumlu tutulup, takip üzerine borcu ödemek zorunda kaldığından yaklaşık ispat kuralına göre TMSF' nin diğer borçlu hakkında ihtiyati haciz talep etmesinin mümkün olduğu ve yaklaşık ispat kurallarının göz ardı edilerek işin yargılamayı gerektirdiği-
Şırnak İli sınırları içerisindeki ruhsat numaralı sahada asfaltit üretim faaliyetlerinin devamı amacıyla ekli listede belirtilen taşınmazların Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 25/02/2022 tarih ve 31761 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 24/02/2022 tarih ve 5243 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının dava konusu taşınmaz yönünden iptali istenildiği davada Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu’nca alınan kamu yararı kararının Bakan tarafından idari işlem ile onaylandığına dair herhangi belgenin dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla kamu yararı kararının 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6. maddesine uygun olarak tamamlanmadığı, bu itibarla, dava konusu acele kamulaştırma işleminin dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği- İşletme ruhsatı bulunan sahada faaliyetin devamı için anılan taşınmazlara ihtiyaç bulunduğu, taşınmaz maliklerinin kamulaştırma talebini kabul etmedikleri, olağan kamulaştırma sürecinin uzun sürdüğü, istihdamın ve Ülke ekonomisine katkının arttırılması gerekçesiyle acele kamulaştırma kararının alındığı, işletmenin faaliyetinin devamlılığının öncelikle ekonomik yarar yönünden irdelendiği, acele kamulaştırma yoluna gidilmezse kamunun uğraması muhtemel zararlarının neler olduğunun açıkça ortaya konmadığı, başka bir anlatımla dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin ve "acelelik hali"nin somut olarak ortaya konulamadığı, dolayısıyla uyuşmazlık konusu olayda, acele kamulaştırma yapılmasını gerektirecek acelelik halinin de mevcut olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uygunluk görülmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.