Katkı payı alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermiş olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların Kadastro Mahkemesine re’sen devrolunacağı-
Bağımsız konut temin edilmemiş olması nedeniyle ayrı yaşamakta haklılık iddiası ile açılan tedbir nafakası ile ilgili talebin eve dön ihtarının tebliğ tarihi olan 10.3.2007 tarihine kadar kısmen kabul edilmesinin usul ve yasaya uygun olacağı-
3. HD. 22.10.2018 T. E: 5176, K: 10350-
Murisin borcundan dolayı kendisine takip yapılan mirasçının "murisinin terekesinin borca batık olduğunu ve bu durumda miras bırakanın mirasını hükmen reddetmiş sayıldıklarını" iddia etmesi halinde, icra mahkemesince, mirasçılara genel mahkemede açacakları dava yolu ile terekenin borca batık olduğunun tespitine dair ilam getirmeleri için uygun bir süre verilmesi gerektiği-
Tapu kayıt maliki ile davalının kimlik bilgileri arasındaki çelişkinin giderilebilmesi için mahkemece, öncelikle tapu kayıtlarında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin idari yoldan düzelttirilmesinin, gerekirse bu hususta dava açmaları için davacılara uygun bir süre verilmesinin, çelişki giderildikten sonra ortaklığın giderilmesi talebi hakkında bir karar verilmesinin gerekeceği-
Tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gerektiği ve hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verileceği- Tespit davasına konu edilen muhdesatların, tereke hesabına dahil edilip edilmeyeceği, daha önce açılan ve görülmekte olan tenkis davasında ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilebileceğinden; davacının muhdesatın tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı; bir başka deyişle dava şartının gerçekleşmediği dosyaya yansıyan bilgi ve ve belgelerle anlaşıldığından davacı tarafın tespit davası açılmasında güncel hukuki yararın bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken; işin esası incelenerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Çekişme konusu taşınmazın aile konutu olduğu tarafların kabulünde olup, her ne kadar davalıya çalıştığı kurumca lojman tahsis edildiği bildirilmiş ise de davalının bu tarihten sonra sözü edilen lojmanda ikamet ettiği saptanamadığından ecrimisilin başlangıç tarihinin boşanmanın kesinleştiği tarih olarak kabul edilip bu tarihten itibaren dava tarihine kadar hesaplanması gerektiği- Taraflarca delil olarak dayanılmayan ve tanık olarak gösterilmeyen bir kişinin beyanının esas alınarak hükmün gerekçelendirilmesinin isabetli olmadığı-
Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.