Ailenin, kişisel değerler arasında önemli ve üstün bir yeri olduğu ve kişilik hakkı aile ilişkilerini de kapsadığı, ergin bulunmayan kız çocuğuna yönelik eylemin niteliği ve buna bağlı sonuçları ile aile ilişkisi gözetildiğinde, davacı annenin de olay nedeniyle kişilik değerlerinde eksilme duygusu yaşadığı tecrübe kuralları ile sabit olup, bu bakımdan ayrıca bir kanıtlama yükümlülüğü altında bulunmadığı- Manevi tazminat miktarının zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığından, olay tarihi, olayların gelişimi, tarafların konumu ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat tutarının az olduğu-
22. HD. 25.02.2019 T. E: 2017/20106, K: 4232-
Borçlunun aciz halinde olduğunun anlaşılmasına, iptali istenen tasarrufların dava konusu takip dosyasındaki 25.3.2011 tanzim 3.7.2012 vadeli senetle doğan borçtan sonra yapılmasına, 4.6.2013 ve 26.8.2013 tarihli tasarrufların dava açıldıktan sonra yapılmış olmasına, davalı 3.kişilerin borçlunun eşi ve kızı, davalı 4.kişi şirketin borçlunun çocuklarına ait yine davalı 4.kişinin de ekonomik durumu itibarıyla dava konusu aracı almasının hayatın hayatın olağan akışına aykırı olması nedeniyle dava konusu 12.10.2011 ve 20.10.2011 tarihli tasarrufların İİK’nun 278/3-1 ve 280/1 madde, 4.6.2013, 26.8.2013 tarihli tasarrufların da İİK’nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu- Borcun doğumu, iptali istenen tasarruflardan sonra olduğundan adı geçen davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği- Davacı bankanın dava konusu yaptığı takip dosyasına davalı borçlunun itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durduğu, başka bir dava ile davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşıldığından mahkemece itirazın iptali davası ilgili mahkemesi'nden istenerek incelenmesi davacı lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise şimdiki gibi anılan takip dosyası yönünden de tasarrufların iptaline, aksi takdirde kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, davalı borçlu lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise anılan takip dosyası yönünden davanın önkoşul yokluğu reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet konu 21.09.2020 tarihli haciz borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamış ise de, borçlu şirketin haczin yapıldığı adresten 23.01.2018 tarihinde ayrıldığı, 29.01.2018 tarihinde ise üçüncü kişinin faaliyete başladığı, ne var ki, haciz mahallinde borçlunun ayrıldığı tarihten sonrasına ilişkin 11.03.2019 tarihli sipariş üretim belgesi, 06.02.2019 tarihli üretim formu, sigorta poliçesi gibi evraklar bulunmasına göre, haczin borçlunun elinde yapıldığını kabulü gerektiğinden şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davası-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi-
Katkı payı alacağı isteği-
Menfi tespit davası-
Hakimin tarafların iddia savunma ve istekleri ile bağlı olup ondan fazlasına ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği-
Evlenmenin butlanını dava etme hakkının mirasçılara geçmeyeceği ancak mirasçıların açılmış bir davayı sürdürebileceği, dava sonucunda evlenme sırasında iyiniyetli olmadığı anlaşılan sağ kalan eşin, yasal mirasçı olamayacağı gibi, daha önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları da kaybedeceği, sağ kalan davalı eşin, evliliğin akdi sırasında iyiniyetli olup olmadığının tespitinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.