Çözümü özel bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesinin, eş söyleyişle bilirkişi mütalaasına başvurulmasının gerekeceği, giderek, hakimin gerek kendiliğinden, gerekse taraflardan birinin isteği üzerine bilirkişi incelemesine karar verebileceği, bu itibarla, vak’a ile ilgili yabancı hukuk hakkındaki malumatın, ihtisas sahibi hukukçulardan veya yabancı hukuk ile meşgul müesseselerden, örneğin Üniversitelerdeki Devletler Hususi Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Enstitülerinden temin edilmesinin çok daha emin ve sağlam bir yol olacağı, üstelik, konu ile ilgili olmak üzere yabancı hukuk hakkında mücerret bir bilgi temini yerine, vak’a dosyasını da ihtisas sahibi hukukçu veya müesseselere göndererek doğrudan doğruya hukuki ihtilafa ait bir hukuki ve ilmi mütalaa alınmasının, yabancı hukukun tespiti ile ilgili birçok problemi halledeceği-
Adli yardımın, 1086 sayılı HUMK.'nun 465. ila 472. maddelerinde ( 6100 sayılı HMK'nun 334 ila 340.maddelerinde ) düzenlenmiş olup, fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları karşılayamaması durumunda bu mali külfetten geçici olarak muaf tutulması olduğu-
Kamu görevlilerinin, görevlerinden dolayı yapılan eleştirilere karşı daha esnek davranmaları, ağır eleştirilere açık olmaları gerekeceği, bununla birlikte dava konusu yazıların, demokratik toplum düzenlerinde meşru sayılabilecek nitelikte olduğu ve sivil denetim içerdiği, bu haliyle ifade özgürlüğü kapsamında kaldığından davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı-
Davacı, adli yardım talebini mali durumunu göstermeye yeterli önceki aşamalardan farklı somut bir belgeye dayandırmadığından ve yargılama safahatında adli yardım talebi kesin olarak reddedildiğinden, temyiz yasa yoluna başvurusu nedeniyle adli yardım talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tazminat davası-
İstinaf Dairesince; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 337. maddesinin 2. fıkrasında ifade edilen yasal prosedür uygulanarak,adli yardım talebinin reddi kararının adli yardım talep eden tarafa tebliğ edilmesi, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye itirazda bulunulursa dosyanın incelenmek üzere numara olarak kendisini izleyen daireye gönderilmesi, adli yardım talebinin reddi kararına karşı süresinde itiraz edilmez ise istinaf harcının yatırılması için istinaf talebinde bulunan tarafa muhtıra çıkartılması gerekirken bu hususlar göz önüne alınmadan adli yardım talebinin reddi kararının şikayetçi borçluya tebliğinden itibaren yasal itiraz süresi beklenmeden aynı kararda istinaf isteminin süre yönünden reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.