Taraflar arasındaki uygulama kadastrosu davasından dolayı..
3116 sayılı Kanun kapsamındaki orman tahdit çalışmalarına göre orman sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada; bilirkişilerin rapor içeriğindeki ifadeleriyle Ek-5 numaralı krokide gösterilen tahdit hattı çeliştiğinden, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığı- Dosyanın aynı bilirkişilere tevdii ile ek rapor aldırılarak bahsi geçen çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmasının gerektiği-
Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Mahkemece öncelikle, davacı tarafa, davada ilgili kamu tüzel kişisi konumunda bulunan ... Belediye Başkanlığını ve.... Belediye Başkanlığını davaya dahil etmek üzere süre verilmeli, bundan sonra dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanmasından sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm delilleri toplanmalı, ayrıca yukarıda belirtilen belge, harita ve fotoğraflardan eksik olanların dosya arasına getirilmesi suretiyle dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile harita ya da jeodezi mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yeniden keşif yapılmalıdır.
Taraflar arasındaki uygulama kadastro tespitine itiraz davasından dolayı..
Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir...
3402 s.Yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltme işleminin iptaline ilişkin davada, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu-
8. HD. 17.12.2024 T. E: 3048, K: 7694
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı..
İlk malikin talebi üzerine Kadastro Müdürlüğünce oluşturulan sınır ve yüz ölçümlere göre taşınmazların çap kayıtlarının oluşturulduğu, ve dosyanın taraflarına kayden satıldığına göre, uygulama Kadastrosu Komisyonu tarafından ifraz haritası sonucu oluşan ve kadastro paftasına aktarılan sınıra göre taşınmazların yüz ölçümünün belirlemesine dair kararın yerinde olduğu, davanın uygulama kadastrosuna itiraz davası olduğu gözetildiğinde mülkiyet aktarımına neden olacak şekilde karar verilemeyeceği, davacıların iddiasının kadastro tespitinden sonra oluşan ifraz haritasının hatalı olduğu, diğer bir anlatımla mülkiyet talebine ilişkin bulunduğuna göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süreye bağlı kalınmaksızın genel mahkemelerde her zaman dava açabileceği-Mahkemece uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, çekişmeli taşınmazların komisyon tutanağında belirlenen sınır ve yüz ölçümleriyle tapuya tesciline karar verilmesi gerektiği-
Merci tayini kararları kesin olup, aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemez. Mahkemece, davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu dikkate alınarak, taraf delillerinin buna göre toplanması, alınacak bilirkişi raporları da tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.