Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin davada, işyerinin icra yoluyla satışının yapıldığı ve davacı şirketin işyerini satın alan şirketten kiraladığı, icra satış işleminin bir işletme satışı biçiminde gerçekleşmeyip bina ve makine satışı olarak gerçekleştiği, davacı şirket ile Kurum borçlusu şirket arasında doğrudan ya da dolaylı hukuki ilişki kurulmadığından 5510 Sayılı Kanun'un 89.maddesine göre işyeri devrinden ve devir sebebiyle Kurum alacağından sorumluluğun söz konusu olamayacağı-
Kira, elektrik ve su bedeli alacağından dolayı tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemi-
Sadece kiracının imzasını içeren tahliye taahhüdünün geçerli olacağı–
Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı kiracıların kira bedelini ve işletme giderini gönderilen ihtara rağmen ödemediklerini belirterek 12.536,56-USD kira alacağı ile 3.988,75-TL işletme alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istediği; mahkemece istemin kısmen kabulü ile davalılardan H.H.in kira borcunun 2.888,96 ABD Dolar, işletme gideri borcunun 1.998,08 TL, B.Ş. in sorumlu olduğu kira borcunun 8.601,97 ABD dolar, işletme gideri borcunun talep ile bağlı kalınarak 2.000,67 TL olduğunun tespitine, karar verildiği; bu durumda davalılardan H.H.hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen reddedilen kısım ile ilgili davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı-
Gerçekten ihtiyacı olmadığı halde varmış gibi dava açarak aldığı tahliye ilamına dayanarak kiracısını çıkartan ve sonra başkasına taşınmazını kiraya veren kişinin “objektif iyiniyet kuralları”na aykırı davranmış olacağı, bu eylemi ile kiracısına verdiği zararları tazmin etmekle yükümlü olduğu–
Her ne kadar davalı yargılama aşamasında ödeme belgesi ibraz etmemiş ise de ödeme belgesi borcu sona erdiren özelliği nedeniyle yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden davalının temyiz dilekçesine ekli 29/01/2015 tarihli 15.000,00 TL bedelli ödeme belgesi ile ilgili taraf beyanları alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Davacı alacaklı kiraya veren, borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine kesinleşen takip nedeniyle 10.06.2015 tarihinde açtığı dava ile tahliye isteminde bulunduğundan, mahkemece, işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Kiraya verilen musakkaf yerlere ilişkin uyuşmazlıklara 6570 s. Kanun hükümleri uygulanmakta olup, gayri musakkaf taşınmaz malların ise BK. hükümlerine tabi olacağı, kiralanan taşınmazın, niteliği itibariyle 6570 s. Kanunun uygulama alanı içinde bulunması durumunda asıl olanın, kira müddetinin sonunda da kira akdinin devam etmesi olacağı, BK.'ya tabi olan yerlerde ise, akdin kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona ereceği ve kiralananın kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumunda, kira akdinin asli unsurlarından olan, kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeni ile artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından söz etme olanağının bulunmayacağı- (Not: 6570 s. Kanun, Yeni TBK.'da düzenlendiği için; bu kanun yürürlükten kaldırılmış olup, her türlü kira ilişkisine Yeni TBK. hükümleri uygulanacaktır.)
Dava dosyası bir bütün olarak değerlendirildiğinde kiralananın... sok., ... adresi değil ... sok.,... adresi olduğu; kararda kapı numarasının (6) olarak yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla mahkemece davacının tavzih talebinin kabulü ile hükmün 1. bendinin ... sok., No:8, ... olarak düzeltilmesi gerekirken talebin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
10.06.2010 tarihinde meydana gelen aşırı yağışa bağlı olarak kanalizasyon sisteminin yeterli gelmesi nedeniyle tahliye olamayan sel sularının sigortalı davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan alışveriş merkezi niteliğindeki işyerine sızarak deposundaki gıda, vs benzeri malzemelerin ıslanarak zarar görmesine neden olduğu, 2560 sayılı Yasanın 25. maddesinde açıkça belirtildiği üzere yağmur (sel) sularının tahliyesi, ile ilgili görev davalı İSKİ'ye verildiğinden davanın illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle İSKİ yönünden reddinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.