Kira sözleşmesine dayalı olarak verilen tahliye ilamının İİK’nun 26. ve 29. maddeleri uyarınca icraya konulacağı; tahliyesi istenen taşınmazda borçlu kiracıdan başka bir üçüncü kişinin bulunması halinde, İİK’nun 276. maddesinin –İİK’nun 41. maddesi- delaletiyle kıyasen uygulanması gerekeceği–
Kiralananı satın aldığını kiracısına ihtarname ile bildiren ancak "kurumlar vergisine tabi olduğunu, stopaj yapılmamasını" bildirmeyen kiralayanın, stopaj yaparak noksan ödemede bulunan kiracısının tahliyesini isteyemeyeceği, sadece "itirazın kaldırılmasını" isteyebileceği–
Yükün iyi bir halde muhafazası ve gideceği yere salimen varabilmesi için, gerekli bütün tedbirlerin taşıyan tarafından alınması gerektiği- 6762 s.TTK’nun 1061. maddesinde sayılan faaliyetlerin ve yükümlülüklerin bir kısmı ve netice olarak bunların kötü yapılmasından doğan sorumluluk, yükle ilgililere aktarılabilirse de, böyle bir şartın, kaptanın nezaret görevinin, yükleme ve boşaltma işçilerini gözetmek yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı- Yükleme, boşaltma ve istif işlerinin yük ilgililerine bırakıldığı durumlarda bile 6762 s. TTK. mad. 975 uyarınca kaptanın yükleme ve istifin denizcilik örf ve usullerine uygun tarzda yapılmasına nezaret etmek görev ve sorumluluğu bulunduğundan, yük hasarına münhasır olmak üzere yapılan hatalı istif ve boşaltmadan dolayı taşıyanın sorumluluğunun devam ettiği ve donatanın taşıyan gibi sorumlu olduğu nazara alınarak, yapılacak değerlendirme sonucunda kusur oranına göre bir karar verilmesi gerekirken, donatan aleyhine açılan davanın husumetten reddinin isabetsiz olduğu-
Borcu takip tarihinden önce ya da takip talebinde verilen ödeme süresinde ödediğini kanıtlayan borçlunun temerrütten kurtulacağı, ödeme savunmasının yargılamanın her aşamasında yapılabileceği-
Taşınmazı kullanan kişi, haklı bir sebebe dayandığına inanarak veya bir edim karşılığı ya da davacının rızası dahilinde kullandığından bahisle yararlanmayı sürdürüyorsa (harici satış, fiili taksim, kira sözleşmesi vs.) bu gibi hallerde, rızanın ortadan kalkması veya tarafların aldıklarını iade etmesine kadar taşınmazı elinde bulundurma haksız ve kötü niyetli kullanım kabul edilmediği- R.ya dayalı kullanım, haksız ve kötü niyetli bulunmadığından tazminat ile sorumluluk da söz konusu olmadığı- Tarafların da kabulünde olduğu üzere, davalı ile davacı arasında dava konusu yerin satımı konusunda anlaşma yapıldığı ve davalının bu anlaşma uyarınca dava konusu yeri depo olarak kullanmaya başladığı ancak tarafların anlaşamamaları nedeniyle tapu devrinin yapılamadığı anlaşıldığından, davalının dava konusu taşınmaza davacının rızası ile girdiği sabit olduğundan, davacı, davalının kullanımına ilişkin onayını dava tarihinden önce geri aldığını kanıtlayamamış olup dosyaya davalı tarafa ihtarname çekildiğine dair bir belge de sunamadığından, ecrimisile hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davalı davaya konu kira alacağının ödendiğine ilişkin bir belge sunmadığı gibi mahsuplaşmaya ilişkin bir itirazının da ya da savunmasının bulunmadığı, bu nedenle mahkemece davanın kabulü ile İİK.269/a maddesi gereğince temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken, yapılan re'sen değerlendirme ile dayanak taşınmaz satışına ilişkin sözleşme hükmü uyarına satış bedelinden kira borcunun mahsubu sonucu borç bulunmadığından bahisle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira tespit ilamları her ne kadar kesinleşmeden takibe konulamaz ise de, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olmayıp, borçlu-kiracı tarafından yedi gün içinde şikayet konusu yapılması gerekeceği
Kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemi-
İcra takibinde 7 aylık kira parası için talepte bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece 6 ay üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.