Taraflar arasında 15.07.2009 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık olmadığı, kira sözleşmesinde 2009 yılı kira bedeli 5.000 Euro, 2010 yılı kira bedeli 5.000 Euro ve 2011 yılı kira bedeli 6.000 Euro olarak belirlenmiş olup, bundan kira bedellerinin yıllık olarak ödeneceği anlaşıldığı, ancak sözleşmede kiranın ne zaman ödeneceği belirtilmediğinden kiranın yıl sonuna kadar ödenebileceğinin kabulü gerekeceği, bu durumda takip tarihi itibariyle takibe konu kira parası henüz muaccel olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kiralananın tahliyesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı yargılamada, ödeme savunmasında bulunduğu; getirtilen banka ekstrelerinde davacının banka hesabına ödeme emrinin tebliğinden önce, tebliğ günü ve dava açıldıktan sonra ay isimleri açıklaması bulunmayan kira ödemelerinin davalı tarafından yatırıldığı görüldüğü, davalı icra takibine itiraz etmediğinden, takibe ve takibe konu kira alacağı kesinleştiği, takip alacağının ödeme emrinde verilen yasal 30 günlük ödeme süresi içerisinde ödendiği davalı tarafça ıspatlanamadığından temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü gerekip bu durumda, Mahkemece tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerektiği-
"Kira borcu bulunmadığını" belirtmekle yetinen kiracının, kira ilişkisi ile kira parası miktarını kabul etmiş sayılacağı, "kira borcu bulunmadığını" yazılı belge ile icra mahkemesinde kanıtlamak zorunda olduğu
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Davalı kira sözleşmesi altındaki imzaya açıkça itiraz etmediği ve kiracılığı kabul ettiğinden kira ilişkisinin varlığı kesinleştiği, uyuşmazlığın kira sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği
Türk Borçlar Kanun'unun 350/2. maddesi hükmü uyarınca kiralananın yeniden inşa nedeniyle tahliye istemi-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın kaldırılması, tahliye istemine ilişkin davada İİK. mad. 269/d’nin göndermesi ile İİK. mad. 70’in de uygulanmasının gerektiği ve bu madde gereğince icra mahkemesinin itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet ettikten sonra 18. madde hükmüne göre karar vereceğinin düzenlendiği, yargılamanın tahkikat duruşması açılmadan yapılmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemi-
Dava konusu taşınmaz, tapuda 45.000,00 TL'ye alınmış, bilirkişi taşınmazın rayiç değerini 70.000,00 TL olarak belirlemiştir. Bu hali ile ivazlar arasında önemli oransızlık bulunmamaktadır. Davalı borçlu ve üçüncü kişi arasında akrabalık ve yakınlık olduğu iddia ve ispat edilememiş olduğundan Tapuda 45.000,00 Türk lirasına alınan dava konusu taşınmazın rayiç değerinin bilirkişi tarafından 70.000,00 Türk lirası olarak belirlendiği, bu hali ile ivazlar arasında önemli bir oransızlık bulunmadığı, davalı borçlu ve üçüncü kişi arasında akrabalık ve yakınlık olduğu iddia ve ispat edilememiş olduğundan, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
İşyeri ihtiyacı nedeni ile tahliye istemine ilişkin davada, davacı taşınmazı iktisap ettikten sonra ihtiyaç durumunu bildirir ihtarnameyi sözleşme bitim tarihine göre sözleşmedeki ihbar şartına uygun tarihte tebliğ etmediğinden davacının TBK 351. maddesine dayanarak açtığı davanın süresinde olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.