Davanın marka ve tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men'i, ref'i ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu- İlk derece mahkemesince "Ürünlere ve tanıtım evrakına el konulmasına, el konulan ürün ve tanıtım evrakının masrafı davalıdan alınarak imhasına" karar verildiğinden, bilirkişi raporunda davalının satışa konu edemeyeceği imha edilmesi gereken 1890 adet ürün dahil edilerek toplam 3390 adet ürün üzerinden yapılan hesaba göre karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davanın açıldığı tarihte mezkûr kararın tebliğe verilip kesinleştirilmemesi sebebiyle derdest sayılacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davanın açılmamış sayılması kararının temyizi kabil nitelikte olduğu; ancak, derdestlik yönünden kararın temyiz edilmeyerek veya temyiz aşamasından geçerek kesinleşmesini aramaya gerek olmadığı; davanın taraflarca takip edilmemesi sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 ay içinde dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına ilişkin oluşan tüm yasal hüküm ve sonuçların başkaca bir işleme bağlı olmadan doğrudan doğruya yürürlük kazanacağı; derdestlik durumunun, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 aylık süre ile sınırlı olması gerektiği; bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu; bu hükümlerin davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların salt doğumu ile kendiliğinden ortadan kalkacağı-
Tasarrufun iptali davalarının amacının, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu- Banka ile davalı borçlu arasındaki kredi kartı sözleşmesinin ilk olarak 31/03/2007 tarihinde yapıldığı, daha sonra da 13/01/2012 tarihinde yenilendiği, buna göre alacak-borç ilişkisinin dava konusu tasarruf tarihinden (06/03/2013) önceye dayandığı- Borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olduğunun kabulü ile davalı üçüncü kişinin davalı borçlunun eşinin kardeşi olması nedeniyle davalı üçüncü kişinin borçlunun alacaklıdan mal kaçırma ya da alacaklıyı zarar kastını bildiği veya bilebilecek durumda olup olmadığının İİK. mad. 280 kapsamında değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat-
Hakem davasında sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacak istenmiş olup, sözleşme ve dava konusu dikkate alındığında kamu düzeni ve tahkime elverişli olmayan bir durum olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 42. maddesinde tahkim şartı olup, ................ Şirketi tarafından ............... Asliye Ticaret Mahkemesinin ............... Esas sayılı dosyasında açılan bedel istemine ilişkin davada ........... Şirketinin tahkim ilk itirazında bulunması üzerine, mahkemece davanın usulden reddine dair verilen kararın kesinleştiği, ................ Şirketi kendi hakemini seçmediğinden sözleşmenin 42. maddesi uyarınca ........... şirketince mahkemeye müracaat ederek hakem tayin ettirdiği, ........ Şirketince mahkemede açılan davada tahkim ilk itirazında bulunulduğundan ve bu itirazı kabul edildikten sonra hakem seçmeyerek tahkim yargılamasından kaçınmak istemesinin TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralına ve HMK’nın 29. maddesinde düzenlenen dürüst davranma ilkesine aykırı olduğu, ileri sürülen diğer iptal sebeplerinin davanın esasına ilişkin olduğundan HMK 439/2 de sınırlı sayılan iptal sebeplerinden olmadığı, tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediğine ilişkin beyanların ve delillerin sözleşmenin hatalı ve yanlış değerlendirildiği dışında herhangi bir gerekçe ve somut iddia bulunmadan yapıldığı, ihlalin ispatlanmadığı, genel mahkemede açılan dava ile tahkim davasının aynı nitelikte olduğu, kaldı ki tahkime konu uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklandığı ve sözleşmede tahkim şartı bulunduğu, bedelin muvazaalı olduğu iddiasının mahkeme önünde ileri sürülebilecek hususlardan olup, kamu düzenine ilişkin bulunmadığı, açılan iptal davasında re'sen incelenmesi gereken kamu düzenine aykırılık ve tahkime elverişli olmama hali bulunmadığı gibi, davacı tarafça ileri sürülen iptal sebeplerinden HMK'nın 439. madde kapsamında incelenmesi gereken sebepler yönünden usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı-
Mahkemece icra emri ve kıymet takdiri raporunun borçluya tebliğine ilişkin borçlunun yaptığı tebligatın usulsüzlüğü, şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayette hukuki yararın bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemi-
Tasarrufun iptali davasında mahkemece, uzman bir bilirkişiden davalı borçlu adına kayıtlı taşınmazların kıymet takdirlerinin yaptırılıp kıymet takdirlerinin belirlenerek, öncelikle dava şartı olan borçlunun aciz durumunun belirlenmesi gerektiği-
Mahkemenin, görevsiz olduğu sonucuna varması halinde, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
7. HD. 28.11.2024 T. E: 4235, K: 5363

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.