Somut olayda; Katma Değer Vergisi’nin tahsil edildiği noktasında tartışmanın bulunmadığı, bu bağlamda verginin iadesinin muhatabı vergi dairesi olduğundan, mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının, istinaf başvurusu üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İnanç sözleşmesine dayalı alacak istemi- "Tutanak" başlıklı belgenin davadaki tarafların elinden sadır olmadığı, davada sonradan ileri sürüldüğü, davalı tarafça kabul edilmediği dikkate alındığında yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilemeyeceği- Davacının eşi ile davalı arasındaki telefon konuşmalarına ilişkin CD çözümü bir bütün olarak ele alındığında, davadaki taraflardan sadır olmadığı, konuşmalarda dava konusu hukuki uyuşmazlığı açıkça ikrar eden ibareler bulunmadığı dikkate alındığında bu delilin de yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilmeyeceği- Davanın başından itibaren inanç sözleşmesine dayanan davacının sonradan ileri sürdüğü üzere "aralarında adi ortaklık bulunduğuna" ilişkin iddiaya yönelik davasını bu yönden tümden ıslah etmediği- Davacı yan tarafından davada yazılı delil başlangıcı sunulamadığından tanık beyanına da itibar edilemeyeceği-
Davacılar, davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne ait olup diğer davalı şirket tarafından işletilen taş ocağı etrafında oyun oynarken çocuklarının patlamamış dinamit lokumu bulduğunu ve bununla oynarken patlaması nedeniyle çocukta meydana gelen yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarının giderilmesini talep ettikleri davaya ilişkin olarak, zararın kamu hizmeti kapsamındaki faaliyetler nedeni ile meydana geldiği, 2577 sayılı İYUK mad. 2 hükmünce bu davanın konusunun bir tam yargı davası konusu olduğu anlaşıldığından davanın HMK. mad. 114 gereği yargı yolu bakımından reddedilmesi gerektiği-
8. HD. 26.12.2024 T. E: 2023/5572, K: 8019
Uyuşmazlık, davacının devredildiği Kurumun taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı, yararlanabilecek ise hangi tarihten itibaren yararlanmaya başlayacağının belirlenmesine ilişkindir...
3. kişinin, borçluya ait bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğini ileri sürerek, 89/1 ihbarnamesine dayalı haczin kaldırılması ve ihbarnamenin iptali istemi ile şikayet yapamayacağı-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Tapu Sicil Müdürlüğü'nce gönderilen tapu kaydının incelenmesinden; taşınmazın mülkiyetinin daha önce satış yoluyla davacıya geçtiği, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşmemiş mahkeme kararı bulunduğuna ilişkin açıklamanın yer aldığının anlaşıldığı, bu durumda mahkemece, dava şartı noksanlığının tamamlanması için davacı tarafa kesin süre verilmek suretiyle imkan tanınmadan davanın usulden reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacıya kadroya geçiş esnasında ve daha sonraki dönemde ödenmesi gereken ücretin tespiti ile davacının dava konusu fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir...
Muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırıldığı, bu durumda alacaklıya limit miktarı kadar ödeme yapılabileceğinden tahsil harcının da limit miktarı üzerinden %11,38 oranında alınması gerektiği, İcra Müdürlüğünün 150/c şerhinin kaldırılması için dosya borcunun tamamı üzerinden tahsil harcı alınmasına yönelik işleminin yerinde olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.