Davalının, davacının ifa yardımcısı olan nakliye şirketinden dolayı oluşan zararı bulunduğunu iddia etmesinin mahsup niteliğinde olduğu, itiraz niteliğinde olan mahsubun, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, zararın önce veya sonra doğmuş olmasının mahsup itirazının ileri sürülmesine engel olmayacağı, oluşan zarar üzerinde durulup, zararın olup olmadığı, zarar var ise davacı şirketin sorumlu olup olmadığı belirlenip, mahsup konusundaki açıklamalarda nazara alınarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmeden kaynaklanan edimin yerine getirilmemesi sonucu talep edilen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin davada, genel yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu ve sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu- Para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu-
Temerrüt faizi alacağına tekrar temerrüt faizi yürütülemeyeceği-
Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan senet karinesinin çürümüş sayılacağı, bunun sonucu olarak da, iddiası paralelinde ispat yükünü de üstleneceği, buna senedin talili dendiği, bu anlamda talilin senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına geldiği, dava konusu bonoda; davalı keşideci-borçlu, davacı ise lehtar-alacaklı olduğu, ihdas nedeni olarak “nakten” kaydı bulunduğu, bu durumda ‘senedin, hizmet nedeniyle verildiğini’ beyan eden, senet üzerindeki ihdas nedenini talil eden davalı tarafın ispat yükünü üzerine aldığı, davalı tarafça ‘senedin nakden değil, hizmet karşılığı verildiği’nin ispatlanması gerektiği-
30.2.1997 tanzim tarihli bononun 28.2.1997 tarihli bono olarak kabul edilerek uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekeceği (bu durumda dava konusu belgenin bono olma özelliğini yitirmiş olduğunu kabul etmenin aşırı bir şekilcilik olacağı)–
Hesabın kesilmesi tarihine kadar oluşan akdi faizin kapitalize edilerek, belirlenen toplam alacak üzerinden temerrüt faizi uygulanması gerekeceği–
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İlk sözleşme ortadan kaldırılmadığına göre sözleşme geçerli olup bu sözleşme gereğince davacının, kira farkı alacağını isteyebileceği-
Rücuen tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.