Gecikme zammı faiz ve faiz benzeri olmayıp asıl alacak niteliğindedir. Bu nedenle temerrüt tarihine kadar hesaplanmış bulunan gecikme zammına takipten sonra faiz işletilmek gerekir. Öte yandan alacağın likit bulunduğu gözetilmeden davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddinin de hükmün bozulmasına neden olacağı-
Kat malikleri kurulunca kendisini de ilgilendiren konuda usul ve yasaya aykırı karar alındığı iddiasında bulunan kat maliki, bu konuda mahkemeye başvurarak kararı iptal ettirmedikçe, kat malikleri kurulu kararının kendisini de bağlayacağı–
Önceki yönetim kurulu üyesine ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Şirket kayıt ve defterleri incelenerek davalının hangi tarihler arası şirket yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, görev yaptığı döneme ilişkin gerek davalıya gerekse aynı dönemlerde görev yapan diğer yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin genel kurul kararı bulunup bulunmadığı, fiilen ödeme yapılıp yapılmadığı, genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin kararın geçmiş yıllarda alınıp alınmadığı, son genel kurul tarihi itibariyle davacı şirket ile davalı yönetim kurulu üyesi arasındaki alacak borç ilişkisinin şirket defterlerinde ne şekilde görüldüğünün değerlendirmesi gerektiği-
Takas talebinin alacaklıya ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuki sonuç meydana getireceğinin kabulü gerekeceği- İlama dayalı takas itirazının icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebileceği-
6 adet faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
Dava konusu çek örneğinde bankaya ibraz şerhi bulunmamaktadır. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekler yönünden kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir, ancak aralarında temel ilişki bulunması halinde alacaklı böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacağını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise; hamilin keşideciye karşı TTK. nun 664. maddesi uyarınca sebepsiz iktisap hükümleri çerçevesinde talepte bulunabilmesi mümkündür. Öyle bir durumda ise, keşidecinin “sebepsiz zenginleşmediğini” kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup tartışılmadan karar oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Ticari defterleri kanuna uygun olarak tutulmuş olan davacı tarafa «tamamlayıcı yemin» verilmeden, davanın sonuçlandırılamayacağı–
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin yetkisine, hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olması durumunda, İİK. nun 50. maddesi uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Zira bu yön itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Somut olayda icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olduğu halde, mahkemece icra dairesine yönelik yetki itirazı incelenmeden, mahkemenin yetkisi yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-
Davacı banka, karşılıksız çıkan çekler nedeniyle ödemek zorunda olduğu asgari yasal miktarları davadışı çek hamillerine ödemiş olup davalı, ödenen miktar kadar sebepsiz zenginleşmiş olduğundan davacı, taraflar arasındaki Ticari Müşteri Sözleşmesi gereğince ödediği bedeli davalıdan talep edebilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.