Mahkemece hükmün gerekçesinde davalının itirazı haksız olduğundan ve söz konusu alacak likit yani hesaplanabilir olduğundan davalının icra inkar tazminatına da mahkum edildiği belirtildiği halde gerekçeye uygun icra inkar tazminatına ilişkin hüküm kurulmadığından, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerektiği-
Davalı borçlu kredi konusu paranın müvekkillerine hiç ödenmediğini ve kredi işlemlerinde usulsüzlük yapıldığını iddia etmiş olup, mahkemece, bankacılık konusunda uzman kişilerden oluşturulacak 3 kişilik heyet vasıtasıyla banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak, davalının virman ve ödeme dekontları altındaki imzaları da gözetilerek tekrar rapor alınarak itirazın iptali istemi hakkında karar verilmesi gerektiği-
Vekalet sözleşmesinden doğan alacağa-
Ödemenin borcu sona erdiren sebeplerden olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekeceği-
İtirazın kaldırılması ve iflas davalarının öncelikle davacının alacaklı, davalının ise borçlu olduğuna ilişkin bir maddi hukuk yargılamasını, sonrasında şartların mevcudiyeti halinde borçlu-davalının iflasına karar verilmesini gerektiren davalardan olduğu- İflas kararını ancak davalının muamele merkezi mahkemesinin verebileceği (İİK.m.154)- Bu kuralın, iflas kararı verilmesi konusundaki devlet egemenliği ilkesi açısından hüküm ifade ettiği-
Kira ilişkisinin olması ve kiralayanın site yönetimi olması halinde de taraflar arasındaki temel ilişki kira ilişkisi olacağından görevli mahkemenin bu durumda da sulh hukuk mahkemesi olacağı-
Davacı bankanın, davalı çalışanı hakkında 39 adet kredi kullanımında sahte belgeleri kabul ettiği, bunun içinde yer aldığı ve banka zararına sebep olduğu iddiası ile uğramış olduğu zararın tazmini için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, mahkemece, ceza mahkemesinde 5411 sayılı kanuna aykırılık ve zimmet suçlarından davalı ile diğer şüpheliler hakkında açıldığı anlaşılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılıp, diğer yandan iki bankacı ve bir hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden, kullandırılan kredilerde sahte belge kullanıp kullanmadığı, kredilerin kullandırılmasında bankacılık kurallarına ve bankanın kredi uyguladığı kredi prosedürlerine aykırılık olup olmadığı, bu konuda davalının görev ve yetkisini aşıp aşmadığı ile davacı bankanın uğradığı zarar miktarının ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık varsa bu aykırılığın kimlerin kusuru neticesinde oluştuğu hususlarında rapor aldırılıp, ceza mahkemesince aldırılan rapor ile varsa aralarındaki çelişki giderildikten sonra da oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gözetilmesi gerektiği-
İtirazın iptali istemine ilişkin davada, davalı taşınmazda kendisinin de paydaş olduğunu, intifadan men koşulunun oluşmadığını savunmuş olup, gaip olan kişiler için intifadan men koşulunun aranmasına gerek bulunmadığı-
Sabit olan «itirazın iptali» davası sonunda «itirazın geçici olarak kaldırılmasına» değil «itirazın iptaline» karar verileceği–
Alacak çeşit ve miktarının, bilirkişi raporundaki şekliyle kabulü ile denilmek suretiyle bilirkişi raporuna atıf yapılmasının infazda tereddüt yaratacak önemli usul hatası olup bozmayı gerektireği-          

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.