İtirazın iptali istemine ilişkin davada, davalı taşınmazda kendisinin de paydaş olduğunu, intifadan men koşulunun oluşmadığını savunmuş olup, gaip olan kişiler için intifadan men koşulunun aranmasına gerek bulunmadığı-
Sabit olan «itirazın iptali» davası sonunda «itirazın geçici olarak kaldırılmasına» değil «itirazın iptaline» karar verileceği–
Alacak çeşit ve miktarının, bilirkişi raporundaki şekliyle kabulü ile denilmek suretiyle bilirkişi raporuna atıf yapılmasının infazda tereddüt yaratacak önemli usul hatası olup bozmayı gerektireği-
İpotekle takyit edilmiş gayrimenkulün sahibi borçtan şahsen sorumlu değilse de, alacaklının ödeme talebinin kendisine karşı geçerli olabilmesi için, ipotek borçlusu ile kendisine tebligat yapılması gerekeceğinden, ipotek borçlusu 3. kişi olan davalıya önce ödeme ihtarı tebliğ edilmediğinden, davalı yönünden borç muaccel olmayacağından, hakkında icra takibi yapılamaz. O halde, öncelikle zorunlu takip arkadaşlığı nedeni ile ipotek veren 3. kişinin takibe dâhil edilmesi için mahkemece alacaklıya bu konuda önel verilerek, TTK. nun 976. maddesi, gereğince ipotek borçlusuna ihtar gönderip, müteakiben takibe dâhil edilmesi sağlanmalı ve sonucuna göre işlem yapılması gerekeceği-
Davalı, dava dışı borçlu ile davacı banka arasındaki süresiz kredi sözleşmesinde müteselsil kefil durumunda olup, ortada cari hesap şeklinde yürüyen bir borç ilişkisi bulunduğundan, kredi borcunun bir tarihte tamamen ödenmiş olması, kredi sözleşmesini sona erdirmeyeceği için, bu ödemeden sonra borçluya yeni bir kredi kullandırılmasının, yeni bir borç ilişkisi niteliğinde olmadığı-
Araç kiralama sözleşmesi kapsamında davalı tarafça kiralanan davacıya ait aracın kaza yapması sonucu oluşan hasar bedelinin tazmini istemi ile yapılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Dava, İİK.’ nun 67/1. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının amacı borçlunun itirazı üzerine duran icra takibine yönelik itirazın kaldırılmasını ve bunun sonucunda takibin devamını sağlamaktır. Davanın bu niteliği gözetilerek mahkemece kabul edilen kısım yönünden itirazın iptali ile takibin devamına biçiminde hüküm oluşturulması gerekirken, dava “alacak davası”ymış gibi tahsile hükmedilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Tasarrufun iptali davasının açılma koşullarından birisinin de "takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunması" olduğu, borçlunun itirazı üzerine alacaklının açtığı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde alacağın kesinleşeceği; davacının maddi bir vakıa olarak kazanç elde etme amacıya borçluya borç para vermiş olmasının yani tefecilik yapmış olmasının davamız açısından önem taşımayacağı, bu durumun davacı ile davalı borçlu arasında muvazaalı bir alacak oluşturduğu sonucunu doğurmayacağı-
"Satın alınan aracın noter satışından sonra aracın üzerinde haciz ve tedbirler bulunduğundan aracı üzerine kayıt ettiremediğini, bu hususla ilgili davalıya durumu ihtar ettiğini, ihtarnameye rağmen davalının cevap vermediğini" ileri sürerek başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle açılan davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu-
ZMSS sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketi tarafından sigortalı aleyhinde açılan rücuen tazminat istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.