Dekontlarda, açıklama olarak “borç” ibaresi bulunduğundan, davacının borç para verdiği iddiasını ispatlamış olacağı-
İtirazın iptali ve tahliye istemlerine-
Vekalet ücreti alacağının tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibindeki itirazın iptali istemi-
Mahkemece hüküm kısmında davalıya yüklenen borç miktarı belirtilmeksizin “davanın kabulü ile Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2012/11020 Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına” karar verilmiş olmasının kararın infaz edilebilirliğini zorlaştırdığı, hüküm kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar açıkça belirtilmesi gerekirken bu hususa aykırı düşecek şeklide yazılı biçimde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
İtirazın iptali davası-
Mahkemece davaya konu kredi kartının davalıya teslim edilip edilmediği, davaya konu alacak dışında davalı tarafından kredi kartı ile harcama yapılıp yapılmadığı hususları araştırılarak, tarafların bu konuda delilleri toplanarak, ayrıca bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterleri yerinde incelenerek düzenlenecek bilirkişi raporu da dikkate alınarak karar verilmesi gerekeceği-
01.10.2011 tarihine kadar olan dönemde bankalarca kredi kartı hamilleri aleyhine açılan ve istisnalar dışında kalan davalarda görevli mahkemenin, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise HMK’nun 2/1. maddesi uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi olduğu- 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak banka kredi kartı uyuşmazlıklarında görevli mahkemenin, bu kanunun 3/1-k-l, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerektiği-
Dava dilekçesindeki açıklamalara göre dava, itirazın iptali ve inkar tazminatı isteğine ilişkin olup olayda kira bedelinin tahsili istendiğine göre, mahkemece sözleşme hükümlerinin nazara alınarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığı-
Davalı şirket tarafından imzalanan “Taahhütname” başlıklı belgenin 3. bendindeki hükümde kar mahrumiyetinden söz edilmiş ise de ilgili bent içeriği ve yaptırım itibariyle akaryakıt sözleşmesi ile ilgili olarak yıllık asgari alım taahhüdüne uymama halinde öngörülen sözkonusu hükmün TBK 179/2 (BK 158/2) maddesindeki ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, ilgili taahhütnamede “kar mahrumiyeti” denilmiş olmasının bu hükmün cezai şart olduğu hususunu değiştirmeyeceği- Sözleşmenin devamı sırasında ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ürün vermeye devam edilmesi halinde önceki yıllara ait cezai şart istenemez ise de, son yıla ilişkin cezai şartın istenebileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.