Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminata-
İtirazın iptaline konu takip dayanağı para alacağına ilişkin olup, para alacağı için dava konusu olmayan taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar tesisinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Asıl dava, taraflar arasında 17.04.2005 tarihinde düzenlenen franchise sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğinin tespiti, davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile uğranılan 24.000,00 TL zararın tahsili istemlerine, birleşen dava ise franchise sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemlerine ilişkindir...
3. HD. 24.11.2016 T. E: 2015/15405, K: 13376-
Davalının beyanının akdi ilişkiyi inkar niteliğinde olduğu, bu durumda mahkemece akdi ilişkiyi ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu göz önüne alınarak bu konuda davacıya ispat imkanı tanınıp davacının tanzim ettiği faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, dosya içerisine ibraz edilen gümrük beyannamesine konu eşya taşımasının davacı tarafından yapılıp yapılmadığı araştırılarak ulaşılacak sonuç çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekeceği-
Kira bedelinin tespiti davalarında kira bedelinin brüt olarak tespitine karar verileceği, hüküm fıkrasında kira bedelinin net veya brüt şeklinde belirtilmemesi halinde, brüt olarak tespit edildiğinin kabul edileceği- Kiralananın tahliye tarihinin taşınmazın anahtarlarının ilgili icra dairesine teslim tarihi olduğu-
Dava konusu olan simsarlık sözleşmesi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında kaldığı ve davanın bu sıfatla görülmesi gerektiği halde, mahkemece ara kararla sıfat değişikliği yapılarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın görülüp karara bağlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte, ipotek 3. kişi tarafından verilmiş ise İİK. nun 149/b maddesi uyarınca hem asıl borçlu, hem de ipotek veren 3. kişi hakkında birlikte takip yapılması gerekir. Bir başka anlatımla ipotek veren 3.kişi ile asıl borçlu arasında mecburi takip ve dava arkadaşlığı vardır. Somut olayda kredi borçlusu hakkında takip yapılmamıştır. Taraf teşkilindeki bu eksiklik sonradan tamamlanamayacağı gibi, kamu düzeni ile ilişkili olduğundan, takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebilecek durumda olup, mahkemenin bu yönü gözetmeden işin esasına girerek karar oluşturmasının bozmayı gerektireceği-
Mahkemece, iflas tasfiyesinin ne şekilde yapıldığı hususu net olarak tespit edildikten sonra, basit usulle tasfiye yapıldığı anlaşılırsa dava İİK’nun 194. maddesi gereğince tatil edilmeyeceğinden ve davalı taraf da davayı takip etmediğinden davanın o tarih itibari ile açılmamış sayılmasına karar verilmesi, tasfiyenin adi şekilde yapıldığının tespit edilmesi halinde ise 2. alacaklılar toplantısına kadar davanın tatiline karar verilerek 2. alacaklılar toplantısından sonra iflas idaresine tebliğinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.