Davalı, azil ile geçersiz hale gelen vekaletnameyi onaylattırmak sureti ile muris lehine olan ipoteği terkin ederek, aynı gün kendisi lehine ipotek tesis ettiğinden, ipotek terkin edilirken de ipotek borcunun ödendiği belirtildiğinden, davalı, muris babasının isteği üzerine, bedeli ödenen ipotek kayıtlarını kaldırdığını savunduğundan, bu halde; mahkemenin kabulünün aksine, ispat yükü davalıda olup ipotek bedelinin tahsil edildiğinin davalının kanıtlaması gerektiği-Davalının savunmasına ve tanık beyanlarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, zararın kapsamının belirlenmesinin ve varılacak sonuca göre hüküm kurulması için kararın bozulmasının gerekeceği-
İtirazın iptali davasında, davalıya 6100 sayılı HMK’nun 225 ve devamı maddeleri uyarınca taşınmaz bedeli konusunda yemin teklif etmesi için süre verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesinin kabul edilemeyeceği- İdari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığı-
Avukatın, “masrafların işin başında alınmadığı” konusundaki bu ispat yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, davalara ilişkin masrafların işin başında avukata verildiğinin kabul edilmesi gerektiği- Murislerine verilen avukatlık hizmetinden kaynaklanan icra takibine itiraz eden davalı mirasçıların kötü niyetle takibe itiraz ettiği kanıtlanamadığından, icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği (İİK. mad. 67/3)-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Dava ve takibe konu ticari kredi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6762 Sayılı T.T.K.'nın 4. maddesinde bankacılık işlemi olarak sayılan ticari dava vasfında olduğu-
İcra müdürünün de itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olup, mahkeme kararını yorumlayarak işlem tesis edemeyeceği, aksi durumun, ilama aykırılık nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
Kefil, kefalet limitiyle sorumlu olacağından, mahkemece kefilin temerrüt tarihi itibarı ile kefalet miktarı ile sınırlı sorumluluğunun, miktarı, bilirkişiye hesaplattırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
6183 s. K. mad. 79 gereğince açılan itirazın iptali ve alacak istemine ilişkin davada, haciz ihbarnamesinin taşınmaz kira sözleşmesi ile patent hakkının kiralanmasına ilişkin hak ve alacaklara ilişkin olduğu ve bi lirkişi raporundan davalının dava dışı vergi borçlusuna anılan sözleşmeler gereğince borcu bulunmadığının tespit edilmiş olduğu- 6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirleneceği-
Yetkisiz bir kimsenin yapmış olduğu sözleşmeye temsil olunanın onay vermesi durumunda o sözleşmenin, temsil olunanı bağlayıcı olacağı ve sözleşmeden doğan hak ve borçların temsil olunana intikâl edeceği, yetkisiz temsilcinin yaptığı işleme ya da sözleşmeye temsil olunan tarafından verilen onayın, biçime bağlı olmayan, yönetilmesi gerekli tek yanlı bir irade bildirimi olup, açık olabileceği gibi örtülü de olabileceği, davalının sözleşmeyi imzalamadığı halde yetkisiz bir kimse tarafından imzalanmış olsa dahi o sözleşmeyi kullanarak bir hukuksal işlem yapmış ise yetkisiz temsile onay vermiş sayılacağı ve sözleşmenin kendisini bağlayıcı olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.