Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
İtirazın iptali davası-
Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payının miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi varsa altsoyuna, yoksa diğer mirasçılara geçeceği, somut olayda, murisin mirasını reddetmiş olmaları nedeni ile yasal mirasçı sıfatı kalmayan adı geçen davalıların bu dava yönünden pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, o halde mahkemece, mirası reddeden davalıların mirasçıları tespit edilip, bu kişiler davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esası incelenerek varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekeceği- Mahkemece, davalının tacir olup olmadığı araştırılarak, davalının tacir olması durumunda faizin hesabında TBK.nun 88 ve 120. maddesindeki sınırlamalarının etkili olmayacağı gözetilerek faizin hesaplanması gerekeceği-
Cari hesaba dayalı alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemi-
Davalının düzenlediği faturalarda mal bedelinin USD cinsinden gösterildiği gibi, davacının da çek ve banka havalesiyle yaptığı ödemeleri USD cinsinden, POS ödemelerini ise TL cinsinden yaptığının her iki tarafın defter kayıtları ile sabit olduğu, buna göre taraflar arasındaki alışverişten kaynaklanan ödemelerin USD cinsinden yapılması gerektiğinin tarafların uygulaması ile sabit olduğu, davacı defterlerinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, davalı tarafın ise 2007 yılı hariç yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin yaptırıldığı, bu durumda davalı tarafın 2008 ve 2009 yılı yevmiye defterindeki kayıtların lehine delil olacağı, davalı kayıtlarına göre davalıya fazla ödeme yapılmadığı gibi, davacının davalıya ödenmemiş borcunun bulunduğu, davacının bunun aksini yasal delillerle çürütemediği-
Davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan (27.12.2012 tarihli) sözleşmenin kefili olan davalının kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu gözetilerek banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, "taraflar arasında kredi borcunun ödenmesi için düzenlenen protokole uyulmaması sebebiyle protokolün geçersiz hale gelerek tekrar 25/05/2012 tarihli kredi sözleşmesinin taraflar arasında geçerli hale geldiği, bu kredi sözleşmesinde bu davalının imzası bulunmadığından, geçersiz hale gelen protokol sebebiyle davalının sorumlu hale gelmeyeceğinin ve banka tarafından açılan itirazın iptali davasının reddi ile davacı banka aleyhine tazminata hükmedilmesinin" isabetsiz olduğu- Borcun ödenmesine yönelik olarak düzenlenen (29.03.2013 tarihli) protokolün kefili olan şirket ortağı diğer davalının -6455 s. K. ile değişik- TBK. mad. 584/3 uyarınca, borçtan sorumlu olduğu- Protokoldeki ödeme koşullarına uyulmamış olmasının, protokol ile belirlenen borcun ödeme koşullarını geçersiz hale getireceği-
İtirazın iptali davası-
Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına dayanarak davalı şirkete gönderilen dava dilekçesinin tebliğ mazbatasında adresin eksik yazılması halinde, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmemiş ve taraf teşkili sağlanmamış olacağından, dosyanın esası hakkında karar verilmesinin de hatalı olacağı- Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkimin kendiliğinden denetlemesi gerektiği-
İtirazın iptali davası bozma ilamına uyularak-
Davacı vekili tarafından mahkemece alınan bilirkişi raporunda alacağın daha fazla hesaplanması üzerine ilk kararda hüküm altına alınan tutar dışında kalan bakiye kısmın tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibe itirazın iptali istemiyle açılan ve diğer ek davanın, mahkemesince her iki dava arasında hukukî ve fiili irtibat bulunduğu, davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyeceği gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilerek bu dosya arasına gönderildiği, ancak; mahkemece gerekçeli karar başlığında birleşen davaya ilişkin bilgilere yer verilmediği gibi, birleştirilen dava ile asıl davanın birbirinden bağımsız olduğu, bağımsızlığını koruyan her bir dava hakkında ayrı ayrı yargılama yapılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin direnme kararı verilmesinin hatalı olduğu- Bozmadan sonra birleştirilen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine dair önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.