İlk derece mahkemesince gerekçeli kararda, istinaf yoluna başvurma süresi 10 gün olmasına rağmen, iki hafta olarak belirtildiği- Hakimin, mahkeme kararında kanun yoluna başvurma süresi konusunda tarafları yanıltması halinde bu durum taraflar aleyhine sonuç doğurmamalı ve hak kayıplarına neden olmamalıdır, açıklanan nedenlerle, iki haftalık süre içinde istinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin başvurusu doğrultusunda, istinaf incelemesinin yapılması gerektiği-
İstihkak davalarında yetki itirazının, ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebileceği, icra mahkemesince kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
Taksim tamamlanmadan terekedeki bir mal hakkında açılacak istihkak davası ile terekenin yazım ve tespiti davalarının, malın bulunduğu yerde, mirasçılık belgesi verilmesi davasının mirasçıların her birinin sakin olduğu yerde, bu iki halin dışındaki davaların ise, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde görülmesi ve bu kesin yetkinin, mahkemenin her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekeceği-
Anılan dekontlarla yapılan ödemelerin hangi döneme ait olduğu konusunda da taraflar arasında herhangi bir ittifak bulunmadığından, mahkemece belirtilen hususta taraf beyanları da alındıktan sonra bilirkişi marifetiyle kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, davalı yanca takip ve dava tarihinden sonra yapılan ödemelerden hangi döneme ilişkin bulunduğu saptanıp, takibe konu dönem için yapıldığının anlaşılması halinde yapılan bu harici ödemelerin tarih ve miktarlarının da gösterilerek 818 sayılı BK'nın 84, 6098 sayılı TBK'nın 100. maddesi hükmü de gözden kaçırılmadan infaz aşamasında dikkate alınmak üzere hüküm yerinde gösterilmeli, takip konusu dönemle ilgili olmadığının anlaşılması halinde buna uygun karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece,dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiş olup, bu sebeple davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulmasının da mümkün olamadığı, bu durumda mahkemece, re'sen yetki hususu değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Talimat icra dairesinin yaptığı hatalı işlemlere yönelik şikayetleri inceleyip karar verme yetkisinin (görevinin) talimat icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu-
Birinci haciz ihbarnamesine yönelik şikayetin, bu ihbarnameyi doğrudan doğruya banka şubesine gönderen icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinin inceleyeceği–
Mahkemece, icra dairesinin (İİK'nın 50/2 nci maddesi yollaması ile) HUMK'nın 17nci (HMK'nın 14 ncü ) maddesi uyarınca yetkili olup olmadığının incelenmesi gerekmeden, itirazın iptali davasının kesin yetkili mahkemede açılıp açılmadığı üzerinde durulması gerekeceğinden, itirazın iptali davasının açıldığı tarih itibariyle davacı kooperatifin merkezinin bulunduğu yer olan Lapseki Mahkemeleri'nin kesin yetkili olduğu-
TMK'nun 214/2. maddesinde, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlendiği ancak yetki kesin nitelikte bulunmayıp kesin yetkinin söz konusu olmadığı hallerde, ilk itirazlardan olan yetki itirazının HMK. mad. 19/2 ve 116 uyarınca cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerektiği- Mahkemece resen yetki husus değerlendirilerek karar verilmiş ise de; cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen yetki hususunun mahkemece resen gözetilmesi mümükün olmadığından, yargılamanın kaldığı yerden devamı ile HMK hükümlerince devam ettirilip gerekli usul işlemlerinin yürütülmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.