Uyuşmazlık; vesayet konusunda karar vermenin Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisinde olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, Alman mahkemesi tarafından Türk milli hukuku ile çatışmayacak ve hatta aynı paralelde verdiği kararın ne milli hukuka ve ne de münhasır yetki ya da kamu düzeni ile bir alakası bulunmadığı, 1905 tarihli 'Kısıtlamaya ve Benzer Tedbirlere İlişkin La Haye Sözleşmesi'nin 3. Ve 7. maddelerine göre; kural olarak milli hukukun ve milli Devlet mahkemelerinin yetkili olmasına karşın hacir altına alınacak şahsın bulunduğu yer ( Almanya ) makamları da, ilgilinin milli hukukuna ( Türk Hukukuna ) veya bulunma yeri hukukuna ( Alman Hukukuna ) göre hacir kararı alabilecekleri öngörüldüğü, açıklanan tüm bu nedenlerle dava, kısıtlama kararının tanınmasına ilişkin olduğuna göre davanın kabulü gerekeceği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte haciz işlemi bulunmadığından, şikayeti inceleme yetkisinin, İİK.nun 4. maddesi uyarınca asıl takibin yapıldığı icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesinde yer alan yetki kuralının kesin yetki olup olmadığı, iş kazasından kaynaklanan tazminat davaları yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun özel yetki kurallarının uygulama yeri bulunup bulunmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
İcra müdürlüğü, kiracı olarak bulunan kişinin, bundan böyle kiralarını İİK. mad. 92/3 gereğince icraya ödemesi konusunda tarihli talimat yazısı göndermiş olup anılan haczin nokta haczi olduğu olduğundan, üçüncü kişi konumundaki kiracının bu konudaki şikayetini incelemeye talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin yetkili olduğu-
Hacizle ilgili şikayetlerin, kendisine talimat yazılan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği, bu kesin yetki kuralının mahkemece re'sen uygulanması gerektiği- Talimat yazısının, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılması durumunda, hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği-
Tazminat davası-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, davacı tarafın HMK'nun 16. maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak kendi ikametgahı mahkemesinde dava açtığı, dosya kapsamına göre, davacının, sırf davalı tarafı kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla davasını İstanbul Mahkemelerinde açtığı da ispatlanamadığına göre bu durumda Mahkemece, davalı tarafın yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı devletin sorumluluğuna ilişkin davaların, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği, bu hususun mahkemece re'sen gözetileceği-
Mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı; mirasçılık belgesinin, murisin yerleşim yeri ya da nüfusa kayıtlı olduğu yer gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Adli Yargı Teşkilatı bulunan tüm adliyelerden her zaman alınabileceği ve aksinin her zaman ispat edilebilecek hasımsız belgelerden olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.