İtirazın iptali davası-
İptâl davasına bakan mahkemenin, tasarrufa konu mallar bakımından ihtiyati haciz kararı verebileceği–
Talimat icra dairesi, asıl icra müdürlüğünün talimatı ile bağlı olup, bunun dışında işlem yapamayacağından, tahliyeye ilişkin şikayetlerin asıl icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında Yasa'ca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki ilk itirazının HMK'nun 19/2, 117 maddeleri gereğince cevap dilekçesiyle ileri sürülmesi gerekeceği, HMK'nun 19/4. maddesine göre de, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği-
İİK'nun 4. maddesi gereğince; takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümleneceği, bu hususun, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu- Kesin yetki kuralının, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği, bu durumda, Dairemizin ilâmı maddi hataya dayalı olup, mahkemece bozmaya uyulmasının, borçlu lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı-
İstinaf yoluna başvuru süresinin iki hafta olduğu; bu sürenin, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlayacağı- Somut olayda yerel mahkemenin 06/12/2016 tarihinde karar verdiği, gerekçeli kararın 16/12/2016 tarihinde yazıldığı, davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararını 10/01/2017 tarihinde Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13433 sayılı takip dosyasına konu ettiği, bu halde davacı vekilinin yerel mahkemenin gerekçeli kararını UYAP üzerinden almak suretiyle kararın gerekçesini 10/01/2017 tarihi itibariyle tüm hukuki sebepleri ile birlikte vakıf olduğunun anlaşıldığı ve “öğrenme” ile birlikte 2 haftalık istinaf süresi başladığı, 27/01/2017 tarihinde ise harcı yatırılmak suretiyle süresi geçtikten sonra istinaf kanun yoluna başvurulduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmişse de, sürelerin başlangıcına ilişkin ana kuralın düzenlendiği HMK 91. maddesinde, sürelerin ilgilisine “tebliğ” ile başlayacağı, tefhimle sürenin başlaması halinin dahi kanunda bu hususun açıkça ve ayrıca belirtilmiş olmasına bağlandığı, yine istinaf kanun yoluna başvurusu süresinin düzenlendiği HMK 345 maddesinde, istinaf yoluna başvurma süresinin ilamın usulen ilgili tarafa “tebliği” ile başlayacağı düzenlemesi karşısında, istinaf kanun yoluna başvuru süresinin “öğrenme” ile başlayacağının kabul edilemeyeceği-
Taşınmaza, asıl takip dosyasından yazılan yazı ile doğrudan haciz konulduğundan, meskeniyet şikayetinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği-
Vakıflarla ilgili mevzuatta düzenlenen vakıf ile üyeler arasındaki davaların vakıf merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman mahkemece re'sen gözönüne alınması gerektiği- Kesin yetki kuralı gereği vakıf merkezinin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinin yetkili olduğu-
Davalıların birden fazla olması halinde iş mahkemesinin yetkisi belirlenirken HMK. mad. 7 uyarınca ortak yetkili mahkemenin dikkate alınmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.