İntifa hakkının, taşınırlarda zilyetliğin devri ile kurulduğu-
Hükmün başında kısmen kabul kısmen ret denildikten sonra, son bölümünde davanın reddine denmek suretiyle oluşturulan çelişkili hüküm fıkrasının, davanın tarafları arasında tereddüt oluşturduğu gibi açık ve anlaşılır da olmadığı, hüküm fıkrasının, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözümleyecek nitelikte olmadığı, verilen bu hükümle bağlı kalınmaksızın mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda, usul ve kanuna uygun olarak davanın tarafları arasındaki uyuşmazlığı sonlandıracak hüküm kurulmasının gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, HMK 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talepleri ile bağlı olduğundan davalının TMK. mad. 994/1'e dayanarak savunma ( defi ) yoluyla harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis ) hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi konusunda açık bir talepte bulunmadığından mahkemece kendiliğinden hüküm kurulamayacağı-
Üzerine haciz konulan ve henüz paylaştırılmamış miras payındaki bir mal satılamaz; ancak, bu malın paraya çevrilebilmesi için, icra tetkik mercii alacaklıya ya da icra memuruna şüyuun giderilmesi davası açılmak üzere yetki verebileceği-
683 El atmanın önlenmesi isteğinde asliye hukuk mahkemesi görevli ve göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, taraflarca bu yönde bir itiraz ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Mahkemeye müracaat etmeden, öncelikle ilgili tapu müdürlüğüne prosedüre uygun şekilde başvurulması, eğer bu talep istenen sonucu doğurmazsa daha sonra mahkemeye başvurulması gerektiği-
Çapa bağlı taşınmaza yönelik ecrimisil isteği-
Yükleniciye devredilen pay avans niteliğinde olduğundan, yüklenicinin edimini yerine getirmediği durumlarda ondan pay devralan üçüncü kişilerin hak sahibi olmalarının mümkün olmadığı, bu sebeple üçüncü kişilerin TMK'nun 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanamayacakları ve aynı Yasa'nın 1024. maddesi gereği yükleniciden pay satın alan kişilerin bu alımlarının korunmayacağı-
Ticari işletmenin devri sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada, devir sözleşmesinin yapılmasından sonra işyerinin davalıya teslim edilip, bir müddet davalı tarafından işletilip bir kısım devir bedelinin de davalı tarafça ödendiği anlaşıldığından işletme devir sözleşmesinin geçersiz olduğundan davanın reddine karar verilemeyeceği-
Kıyılar kamunun yararlanacağı yerlerden olup buralarda tapu kaydı oluşturulmuş ise tapunun iptalinde, Anayasanın 43., Tapu Kanununun 33., Kadastro Kanununun 16. maddesi gözönüne alınarak, kamu yararının bulunduğunun kabulü gerekeceği, ancak, kişinin mülkiyet hakkı sona erdirilirken karşılıklı hak dengesinin sağlanması için mülkiyet hakkı sahibine tazmini nitelikte bir bedelin ödeneceği, tazminatın nedeni yasa dışı bir işlemden değil hak dengesinin sağlanmasından kaynaklandığından, taşınmazın tam değerini karşılamasının da gerekli olmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.