Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda, davalılar tarafından 165 ada 28 mera parselinin F, G, H ile gösterilen kısımlarına el attıkları tespit edilmiş olmasına rağmen hüküm kısmında 164 ada 2 parsel sayılı merada F, G, H ile gösterilen kısımlara elatmanın önlenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı- Davacı Hazinenin dava dilekçesinde tespit edilecek zararın tahsilini talep ettiği, bu zararın sadece uzman bilirkişi tarafından belirlenecek meranın eski hale getirilmesi için gereken bedel olduğu, mahkemece, talep olmadan İcra İflas Kanunu'nun 30. maddesi hükmü göz ardı edilerek davalılardan ayrıca muhdesatların yıkım bedellerinin de tahsiline dair hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni sayılacağı, mahkemece yapılacak işin; önceki karar ile bağlı olmaksızın çelişki giderilmek suretiyle yeni bir karar vermekten ibaret olduğu-
Soyut nitelikteki bilirkişi ve tanık beyanları bir değer taşımayacağından taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği konusunda yer ve zamana dayalı bilgiler alınması; davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmesinin gerekeceği-
Şikayete konu takip tarihi 01/08/2018 olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 21. maddesine eklenen Geçici 16. madde'nin yürürlük tarihi olan 19.06.2021 tarihinden önce olduğunun görüldüğü, somut olayda; .......... Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/01/2022 tarihli cevabi yazısından takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu sabit olup, temyiz inceleme tarihi itibariyle de henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, 7327 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 16. maddesi gereğince gereğince; anılan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takiplerinin kesinleşmiş mahkeme kararı icra dosyasına ibraz edilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...İki davanın konusunun aynı olmaması halinde, her iki davanın netice-i talep kısmının farklı olması nedeniyle davaların birbirine derdestlik oluşturmayacağı-
8. HD. 24.10.2018 T. E: 12972, K: 17890-
Tapu kaydı, tapulama tutanağındaki açıklamalara ve dayanak tapu kaydına göre; kayıt maliki F. kızı Mahdume'nin tapu kütüğündeki bilgilerden kim olduğu anlaşılan ve bilinen kişi olup, davacı lehine TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı kazanma koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmadığı-
Şahsi hak niteliğindeki kira hakkının mülkiyet hakkının devri ile birlikte ortadan kalkacağı-
8. HD. 02.12.2020 T. E: 2018/7277, K: 7826-
4721 sayılı TMK’nun 713/V. fıkrasının son cümlesinde yer alan «mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur» hükmü karşısında, «...mülkiyet hakkının tescil kararının kesinleşmesinden sonra doğabileceğine...» değinen 04.12.1998 tarih 4/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının geçerliliğini yitirmiş olduğu–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.