Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği- Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
K. takdirine itiraz üzerine icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu- İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte meskeniyet şikayetine konu edilebilecek bir haczin mevcut olamayacağı-
Müflisin meskeninin deftere kaydedilmekle beraber müflisin elinden alınamayacağı (daha sonra masaya dahil edilip satılamayacağı)–
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği- Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmakta olduğu- Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmesi halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
Mahkemece yaptırılan kolluk araştırmasına göre; davacı borçlunun 1979 doğumlu olduğu, çalışmadığı, babası ve engelli annesi ile birlikte yaşadığının bildirildiği, alınan bilirkişi raporunda, emsal taşınmazlar esas alınarak ve borçlunun sosyal-ekonomik durumu gözetilerek meskeniyet şikayetine konu ev ile haline münasip evin değerinin belirlendiği , ilk derece mahkemesinin, dosyanın karara bağlanmasına yeterli bilirkişi raporuna göre karar vermesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca satış bedelinden arta kalan miktarın hak sahiplerine ödeneceğinden ilk derece mahkeme hükmünde yer alan "artan kısmının dosya borcu kadar olan miktarının alacaklıya ödenmesine" ifadesinin paraların paylaştırma safhasında sonuca etkisi bulunmadığı-
Meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda borçlunun ekonomik ve sosyal durum araştırması nazara alınarak haline münasip taşınmaz değerinin belirlendiği, bu hali ile bilirkişi raporunun hükme dayanak yapmaya elverişli olduğunun kabulü gerekeceği-
12. HD. 05.11.2024 T. E: 4073, K: 9259
İptâl davasının, "borçlunun aczinin gerçekleşmemesi" nedeniyle reddedilmiş olmasının, yasal koşullarının gerçekleşmesi halinde, yeniden açılan davanın reddini gerektirmeyeceği–
Tapu kaydında mevcut ipoteğin, şikayetçinin murisi tarafından subjektif bir irade açıklaması sonucu tesis edilmiş olduğu, bu irade açıklaması mirasçıyı bağlamayacağından borçlunun meskeniyet şikayetininin incelenmesine engel oluşturmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.