Trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemi-
Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Islah edilen kısım için davalı Belediye Başkanlığının zamanaşımı savunmasının kabulüne karar verilmesinin gerekip gerekmediği- Kaza tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'na göre zamanaşımı süresinin beş yıl olduğu- Mahkemece, kaza nedeniyle oluşan bedensel zararın sebep olacağı maluliyet oranının belirlendiği tarihin, zararın öğrenilmesi kavramına bir etkisi olmadığı, bedensel zararın (yaralanmanın) gerçekleşmesi ve bu yaralanmayla ilgili tedavinin tamamlanması ile zararın kapsamının belli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, kaza nedeniyle değişen ya da gelişen bir arızanın bulunmadığı, davaya konu olay bakımından uygulanması gereken beş yıllık ceza zamanaşımı süresinin geçtiği gibi KTK'nın 109/2 maddsinde düzenlenen ve her hâlde öngörülen on yıl olarak öngörülen sürenin de dolduğu- Davalınin, süresinde zamanaşımı def'îni ileri sürdüğü gözetilerek, bu davalı yönünden ıslah edilen kısım için davacı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan maddi zararın tazmini istemi-
22. HD. 28.03.2019 T. E: 2016/8450, K: 6868-
Araç hasarı ve değer kaybının davalılardan tahsili istemi-
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Mahkemece davacının genel kurul tarafından herhangi bir neden olmaksızın ihraç edilmesi nedeniyle ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, üyeliğe kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı- Davacının ilk ihraç kararı üzerine dava açıp ihraç kararını iptal ettirdiğine göre tazminat talebine hakkı olduğu ancak tazminatın talep edilebilmesi için tazminat talep edilen dönemde davacının kooperatifin amacına uygun bir aracının bulunması gerektiği, aracın varlığı halinde ise TMK. mad. 408 hükmünde yazılı olduğu şekilde tazminat hesaplaması yapılması gerektiği, bu durumda mahkemece ilgili yerlerden (davacıya ait trafik ve vergi) kayıtları celbedilerek tazminat talep edilen dönemde davacının aracının varlığı halinde, aracı olan bir kooperatif üyesinin aylık geliri bulunup bu gelirden tüm masraflar ve davacının bu dönemde elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı varsa gelir düşülerek davacının net kazanacağı bedel bulunup bu bedel hüküm altına alınması gerektiği-
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacının bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu- Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin davada, birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla dava açıldığı deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkemenin, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı vereceği- HMK. 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmünün yer aldığı- Diğer taraftan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verildiği -
Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.