Menfi tespit davası 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte olduğu dönemde açılıp davalılar vekili cevap dilekçesinde "... her türlü yasal delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davalılara yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı dava dilekçesinde “sair her türlü hukuki delail” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış sayılacağından, akdî ilişkinin ispatı açısından davacıya davalı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmesinin gerekeceği-
Davacı-davalı koca tanığı H.'nin beyanında geçen hakaret olayından sonra, davacı-davalı kocanın eşine ihtar kararı gönderip eve davet etmekle önceki olayları hoşgörüyle karşıladığının anlaşılmasına göre davacı-davalı kocanın temyiz itirazlarının yersiz olduğu-
İhtilafın teslim edilen malların sipariş edilen mallar olup olmadığı noktasında olduğu, bu hale göre, mallar uhdesinde olan davalının siparişine aykırı mal gönderildiğini ispat yükü altında olduğu-
İ. sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Önalım hakkına konu edilen payın, 208 parsel sayılı taşınmazın paydaşı C.T. tarafından davalıya 11.05.2007 tarihinde 30.000.-TL bedelle satıldığı; davacının ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin 2193,75.-TL olduğunu iddia ettiği; davacının bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerektiği; satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanabileceği-
Alacak davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında, ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu-
Kayıt maliki olan davalının, ceza davası sırasında savcılık, mahkeme ve müfettişlere verdiği ifadelerde taşınmazın davacı tarafından gönderilen paralarla alındığını, kendisine ait olmadığını, üzerindeki konutların davacıya ait olduğunu açıkça beyan ettiği anlaşıldığından davalının bu ikrarının bağlayıcı nitelikte olacağı ve açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilmesi gerekeceği–
İnanç sözleşmesinin ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği, bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olması gerektiği- Davacının, inanç sözleşmesini açıklandığı şekilde yazılı delil ya da karşı tarafın elinden çıkmış delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile kanıtlayamadığı; ancak, davacı vekilinin dava dilekçesinde yemin deliline dayandığını bildirdiği; bu durumda, mahkemece davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp bu hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak HMK'nun 225. vd. maddeleri gereğince işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.