İştirak halindeki (elbirliğiyle) maliklerden birisinin itirazının, tapulama tutanağının kesinleşmesini önleyeceği -
Off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemi-
Kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada; bilirkişilerin rapor içeriğindeki ifadeleriyle Ek-5 numaralı krokide gösterilen tahdit hattı çeliştiğinden, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmadığı; dosyanın aynı bilirkişilere tevdii ile ek rapor aldırılarak bahsi geçen çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmasının gerektiği-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemesi’nde çözüleceği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davaya Aile Mahkemesi’nce bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davacının aracında oluşan hasar, aşırı yağan yağmurdan dolayı derenin taşması suretiyle meydana geldiğine göre 2560 sayılı Kanun’un 2 ve 25. maddeleri gereğince davalı İSKİ tarafından yetki ve görevi dahilinde bulunan yağmur sularının toplanıp yerleşim yerlerinden uzaklaştırılamaması nedeniyle derenin taşması sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İSKİ Genel Müdürlüğü'nün sorumlu tutulabilmesinin mümkün olduğu-
16.7.1985 tarihinden sonra açılan tedbir nafakası tayinine veya evvelce takdir edilmiş nafakaların artırılmasına ilişkin davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu–
Taraflar arasında imzalanan KOBİ destek kredisi sözleşmesine istinaden açılan menfi tespit ve alacak istemine ilişkin davada, genel hükümlerin uygulanacağından, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği, bu nedenle mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
11. HD. 22.09.2016 T. E: 2015/15638, K: 7434-
Davalı mütehhit gibi bir satıcının, üretici konumunda olmayıp gerçek kişi olduğu, Tüketici Kanununda satıcının, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığından, davacı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olmadığı ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin genel bir hukuki işlem olduğunun kabulü gerektiği ve bu itibarla daire satışından kaynaklanan uyuşmazlığın "tüketici" değil, genel mahkemede görülmesi gerektiği-
İş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi, İİK'nun 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği- İşverenin, işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce, iflası halinde ise alacağın iflas masasına kaydedilmemesi durumunda, asliye ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası olarak açılması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.