Davacı eşin, yurtdışındaki çalışmalarıyla sağladığı kazancını kocasının alıp harcadığını, daha sonra da iade etmediğini ileri sürerek, bu paranın (TL) tutarında karşılığını davalıdan faiziyle birlikte tahsilini istediği davanın boşanmanın eki niteliğinde olmadığı ve aile mahkemelerinin görevine gireceği-
Islahın konusunu, tarafların yaptıkları usul işlemleri oluşturduğu- Taraflardan birinin, ıslah yoluna başvurabilmesi için daha önce yapmış olduğu bir usul işleminin bulunması gerektiği- Davaya cevap veren ve zamanaşımı savunmasında bulunmayan dava tarafının bu savunmasını ıslah suretiyle sonradan ileri sürebileceği-
Türk Medeni Kanunu’nun 173. maddesinden kaynaklanan davanın aile mahkemelerinde bakılmasının gerekeceği-
İcra müdürlüğü tarafından düzenlenen "yediemin parasının ödenip başkaca para kalmadığına" ilişkin karar "sıra cetveli" mahiyetinde olduğundan, davacının itirazı anılan kararda yapılan hesaplamaya ilişkin olup sıra cetveline şikayet mahiyetinde olduğu ve şikayet yolu ile icra hukuk mahkemesinde ileri sürülebileceği-
Dava şahıs varlığına ilişkin ise de, Türk Medeni Kanunu'nun 87/2. maddesine dayalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine yönelik olup, sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği-
Alacaklı banka tarafından borçlu davacı aleyhinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin iptaline ilişkin davada, icra takibinin dayanağı tüketici kredisinden kaynaklanmakta ise de; borçlunun talebinin takip hukukuna yönelik itiraz niteliğinde olduğundan, başvuruyu esastan inceleme ve değerlendirme görevinin icra mahkemesine ait olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.