Dosyaya bir örneği sunulmuş olan Ticaret Sicil Gazetesi içeriğinden, takip ve dava tarihi itibarı ile dava dilekçesinde “davalı” olarak gösterilen şirketin tüzel kişiliğinin olmadığı anlaşılmakla, tüzel kişiliği olmayan şirket aleyhine dava açılamayacağı-
İşçinin açtığı dava sonucunda kazandığı alacağı ödeyen işverenin kendi sözleşmeleri kapsamında rücu talep edildiği, bu tür davalara genel mahkemelerde bakılacağı, davacı tarafın tacir olmadığı dikkate alındığında ticari mahiyette olmayan iş bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekeceği-
Davacının ölen eşiyle birlikte yaşadıkları konutun kendi­sine özgülenmesi talebinin Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanmakta olduğu ve özgülenme görevinin mirasın paylaşımında görev­li olan Sulh Hukuk Mahkemesine ait olacağı-
Müddeabihin ıslah yoluyla arttırılması ayrı bir dava ( ek dava )niteliğinde kabul edilmekle, ıslah sırasında, bu miktar için faiz talep edilmemiş ise, davacının faiz talep etmeme yönündeki bu açık tavrına karşın, dava açılırken talep edilen faizin bu isteğe de sirayet edeceği gerekçesiyle, ıslah olunan miktara faiz yürütülmesinin olanaksız olduğu-
Davalı ile aralarında imzalanan satış sözleşmesi ile davalıdan bir daire satın aldığını, davalıya satış bedeli olarak 56.000,00 TL ödediğini, davalının daireyi fiili olarak teslim etmediği gibi tapudan da devir etmediğini, satış bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptaline-
Davaya konu olayın, davalı abonenin meskeninde bulunan sayaca ilişkin ödenmeyen su fatura bedellerine istinaden yapılan icra takibine, abone olan davalının yapmış olduğu itirazın iptaline dayalı olması karşısında,davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi (mesken abonesi)bulunduğunun anlaşıldığı, 4077 sayılı Yasa'nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağının öngörüldüğü, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağı, 4077 sayılı Kanun'un 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği, hal böyle olunca, mahkemece; 4077 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, tüketici mahkemesi var ise, görevsizlik kararı verilmesi; tüketici mahkemesi yoksa yargılamanın tüketici mahkemesi sıfatı ile yapılması gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.